Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Bursa, Osmanlı coğrafyasını tasavvuf kültürü açısından altı asır boyunca besleyen şehirlerdendir. Bursa tasavvuf kültürüne rengini veren temel tasavvufi yaklaşımlar ise Nakşibendiyye, Kâdiriyye, Celvetiyye, Halvetiyye ile bu tarikatlara ait kollar olmuştur. Bu bağlamda Bursa’nın dinî ve sanatsal hayatını besleyen tarikatlardan biri de Halvetî-Mısrî geleneğinin devamı niteliğinde olan Ahmed Gazzî Dergâhı’dır. Medrese eğitimi almış olmasına rağmen Bursa’ya gelişinden sonraki süreçte Niyâzî-i Mısrî’nin tasavvufi görüşlerinden etkilenerek tasavvuf yoluna meyleden Ahmed Gazzî tarafından kurulan bu dergâhın Bursa tekke mûsikisi geleneğine önemli katkıları olmuştur. Zira bu dergâh kuruluşundan itibaren cami ve tekke musikisi sahasında pek çok mûsikişinasa ev sahipliği yapmıştır. Dergâhın üçüncü şeyhi olan Gazzîzâde Abdüllatif Efendi Bursa vefeyâtnâmelerinin önemli bir halkasını teşkil eden Ravzatü’l-Müflihûn adlı eserinde hem kendi dönemi hem de büyük dedesi Ahmed Gazzî ve dedesi Mustafa Efendi döneminde dergâhta zâkirlik yapan mûsikişinas zâtların hayatları hakkında bilgilere yer vererek dönemin tekke mûsikisi kültürüne ışık tutmaktadır. 18. ve 19. yüzyıl Bursa tasavvuf kültürünün hem ilmî hem de sanatsal hayat bakımından önemli müesseseleri arasında yer alan Ahmed Gazzî Dergâhı zâkirlerinin bir bölümünü tekke mûsikisinin yanında cami mûsikisinin de önde gelen isimleri arasında yer almıştır. Bu çalışmada Gazzîzâde Abdüllatif Efendi’nin Ravzatü’l-Müflihûn’undaki zâkirlerin hayat hikâyeleri bağlamında Ahmed Gazzî Dergâhı’nın Bursa dinî mûsiki kültüründeki yeri ve bu sahaya katkıları ele alınacaktır.
Bursa Gazzîzâde Abdüllatif Efendi Ravzatü’l-Müflihûn Zâkir Mûsikişinas
Bursa, the first capital of the Ottoman Empire, has been among the cities that have fed the Ottoman geography for six centuries in terms of Sufi culture. The main Sufi approaches that gave color to Bursa Sufi culture were Nakşibendiyye, Kadiriyye, Celvetiyye, Halvetiyye and their branches. In this context, one of the sects that contributed to the religious and artistic life of the city is the Ahmed Gazzi Lodge, which is a continuation of the Halveti-Misrî tradition. Although he received a madrasa education, this dervish lodge, which was founded by Ahmed Gazzî, who was influenced by the mystical views of Niyâzî-i Mısrî and inclined towards mysticism in the process after his arrival in Bursa, made important contributions to the Bursa lodge music tradition.Because since its establishment, it has hosted many musicians. Gazzîzâde Abdüllatif Efendi, the third sheikh of the convent, in his work called Ravzâtü'l-Müflihûn, which constitutes an important link of the Bursa vefeyâtnâmes, sheds light on the lives of musicians who served as zâkir in the dervish lodge both during his time and during the reign of his grandfather’s father Ahmed Gazzi and grandfather Mustafa Efendi. Some of the zâkirs of Ahmed Gazzi Lodge, which is among the important institutions of the 18th and 19th century Bursa Sufi culture in terms of both scientific and artistic life, were among the leading names of mosque music as well as lodge music. In this study, the place of Ahmed Gazzî Lodge in Bursa religious music culture will be discussed in the context of the life stories of the zâkirs in Gazzîzâde Abdüllatif Efendi's Ravzâtü'l-Müflihûn.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dini Musiki |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Eylül 2023 |
Gönderilme Tarihi | 24 Haziran 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 23 |
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi olarak yayınlanan dergimiz 1 Ağustos 2019 tarihi itibari ile adını Kilitbahir olarak değiştirmiştir.
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.