Amaç: Bu çalışmada otizm spektrum bozukluğu (OSB) tanılı çocukların yeme davranışlarının tespiti, yaşa göre vücut ağırlıklarının değerlendirilmesi ve ailelerin çocuğun beslenmesi konusunda yaşadıkları sorunların belirlenmesi amaçlandı.
Yöntem: Tanımlayıcı nicel desenli bu araştırmanın örneklemini özel bir psikiyatri-psikoterapi merkezinden hizmet alan, OSB tanılı çocuğu olan 80 farklı ebeveyn oluşturdu. Gönüllülük ilkesi ile yürütülen bu çalışmada örneklem belirlemesi yapılmamış olup, çalışmaya katılmayı kabul eden tüm aileler çalışmaya dâhil edildi. Veriler, Nisan-Mayıs 2021 tarihleri arasında araştırmacılar tarafından geliştirilen anket formu ile toplandı. Araştırma öncesi gerekli tüm izinler alındı. Verilerin değerlendirilmesinde tanımlayıcı istatiksel yöntemlerin yanı sıra Sperman korelasyon katsayısı ve Fisher’s Exact testleri kullanıldı.
Bulgular: Çalışmaya katılan çocukların en küçüğü 3, en büyüğü ise 13 yaşındaydı. OSB tanı konma yaş ortalaması 3.28±1.10 yıl olarak bulundu. Çocukların %55.70’inin yeni besin tatma korkusu bulunmakta iken, %55.70’inin yeni tatlara açık olmadığı tespit edildi. Besin seçiciliği olan çocukların oranı %54.43 ve içecek seçiciliği olan çocukların oranı %32.91’di. Beden kütle indeksi (BKİ) değerlerinin yaşa göre persentil karşılıkları değerlendirildiğinde; çocuklardan %42.5’inin >95.persentil (obez), %17.5’inin >85.persentil (fazla kilolu/şişman), %10’unun 50.persentil (normal kilolu) ve 23.8’inin <50.persentil (normal kilonun altında) olduğu bulundu. Yeni tatlara açık olma durumu ile besin reddi arasındaki ilişki incelendiğinde; yeni tatlara açık olanların %72.7’si, yeni tatlara açık olmayanların ise %84.5’inde besin reddi bulunmaktaydı. Besin seçiciliği olan çocukların oranı %54.43 ve içecek seçiciliği olan çocukların oranı %32.91’di. Yeni tatlara açık olma durumu ile besin seçiciliği durumu arasındaki ilişki incelendiğinde yeni tatlara açık olanların %40.9’unda, yeni tatlara açık olmayanların ise %75.9’unda besin seçiciliği durumu bulunmaktaydı. Yeni tatlara açık olma durumu ile besin seçiciliği durumu arasında anlamlı düzeyde ilişki olduğu belirlendi (p<0.05). Aile bireylerinden annenin eğitim düzeyi ile çocuğun obezite derecesi arasında ters yönlü orta derecede anlamlı ilişki olduğu (r= -0.53 p=0.042), babanın eğitim düzeyi ile çocuğun obezite derecesi arasında ise çok düşük korelasyon ile anlamlı ilişki olmadığı (r=0.02 p=0.863) saptandı.
Sonuç: Otizmli çocukların ebeveynleri, beslenme sorununun yetersiz beslenmeye yol açabileceğinden endişe duymakta ve bu nedenle beslenme konusundaki girişimlerinin etkinliğini yoğunlaştırmaya çalışmaktadırlar. Otizmli çocukların beslenme biçimleri ve sonuçlarının henüz tam olarak anlaşılamaması ve aydınlatılamamış olması nedeniyle, bu çocukların yeme alışkanlıklarını şekillendirme sürecini, yeme davranışlarını, uygulanan diyetin günlük yeme alışkanlıkları ve besin seçiciliğinin oluşumu üzerindeki etkilerini de içerecek ileri çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
yoktur
yoktur
Objective: In this study, it was aimed to determine the eating behaviors of children with autism spectrum disorder (ASD), to evaluate their body weights according to age, and determine the problems experienced by the families regarding the nutrition of their children.
Method: The sample of this descriptive and study consisted of 80 different 3parents with a child diagnosed with ASD who received service from a private psychiatry-psychotherapy center. In this study, which was carried out with the principle of voluntariness, no sampling was made, and all families who agreed to participate in the study were included in the study. The data were collected with a questionnaire developed by the researchers between April and May 2021. All necessary permissions were obtained before the research. In the evaluation of the data, Sperman correlation coefficient and Fisher's Exact tests were used as well as descriptive statistical methods.
Results: The youngest of the children participating in the study was 3 years old, and the oldest was 13 years old. The mean age at diagnosis of ASD was found to be 3.28±1.10 years. While 55.70% of the children had a fear of tasting new foods (neophobia), it was determined that 55.70% were not open to new tastes. The rate of children with food selectivity was 54.43% and the rate of children with beverage selectivity was 32.91%. When the percentile value of the body mass index (BMI) according to age is examined, 42.5% of the children are >95th percentile (obese), 17.5% are >85th percentile (overweight/obese), and 10% are 50th percentile (normal weight) and 23.8 were found to be <50th percentile (under normal weight). When the relationship between being open to new tastes and food rejection was examined, 72.7% of those who were open to new tastes and 84.5% of those who were not open to new tastes had food rejection. The rate of children with food selectivity was 54.43% and the rate of children with beverage selectivity was 32.91%. When the relationship between openness to new tastes and food selectivity was examined, 40.9% of those who were open to new tastes and 75.9% of those who were not open to new tastes had food selectivity. It was determined that there was a significant relationship between being open to new tastes and food selectivity (p<0.05). It was found that there was a moderately significant inverse relationship between the education level of the mother and the degree of obesity of the child (r= -0.53 p=0.042), and there was no significant correlation between the education level of the father and the degree of obesity of the child (r=0.02 p=0.863).
Conclusion: Parents of children with autism are concerned that the nutritional problem may lead to malnutrition, and therefore they try to intensify the effectiveness of their nutrition initiatives. Since the diets of children with autism and their consequences have not yet been fully understood and clarified, further studies are needed to include the process of shaping the eating habits of these children, their eating behaviors, and the effects of the diet on their daily eating habits and the formation of food selectivity.
yoktur
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yoktur |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2022 |
Gönderilme Tarihi | 14 Ocak 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.