AMAÇ: Mantar zehirlenmeleri tüm dünyada özellikle yılın belli dönemlerinde daha sık görülen önemli bir sağlık sorunudur. Çalışmamızda, Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil servisine mantar zehirlenmesi nedeniyle başvuran hastaları retrospektif olarak incelemeyi amaçladık.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada, 01.11.2017 ve 01.11.2018 tarihleri arasında mantar yeme sonrası şikâyetleri başlayan ve mantar intoksikasyonu olarak kabul edilen 74 hastanın kayıtları incelendi. Hastaların yaş, cinsiyet, şikâyetleri, şikayetlerin başlama süresi (saat), aile üyelerinde zehirlenme var mı, hangi ayda ve mevsimde başvurduğu ve mantarı nasıl elde ettiği (mantar türü), klinik, vital değerleri, laboratuvar bulguları, tedavide ne yapıldığı, tedavi sonucu verileri değerlendirildi. Veriler ortalama±SD veya n(%) olarak gösterildi. Parametrik veriler Student's t test ile kıyaslandı. Parametrik olmayan (non-parametrik) veriler Mann Whitney U testi ile kıyaslandı. Kategorik veriler ki-kare testi ile kıyaslandı.
BULGULAR: Hastaların 44’ü kadın, 30’u erkekti. En sık görülen şikayet bulantı (%97.30) idi. Kusma 71 vakada (%95.95), ishal 16 vakada (%21.62), karın ağrısı 3 vakada (%4.05), ateş 2 vakada (%2.70) ve halsizlik 1 vakada (%1.35) mevcuttu. Vakalarımızın 49’u (%66.20) erken başlangıçlı, 25’i (%33.80) ise geç başlangıçlı olduğu gözlenmiştir. Hastaların %60.8’inde aile üyelerinde etkilenme mevcutken, %39.2’sinde etkilenme yoktu. Laboratuvar anormalliği karaciğer enzimlerinde bozulma %14 oranında görülürken bunu %5 oranında böbrek fonksiyon testlerinde bozulma, %50 oranında lökositoz, %46 oranında hiperglisemi ve %9.3 pt-aptt yüksekliği takip etmiştir. Mide yıkama ve aktif kömür uygulaması 69 hastaya uygulandı. Yüksek doz penisilin G 10 hastaya, asetilsistein 4 hastaya ve silibilin (legalon) 1 hastaya uygulandı. 74 hastanın 17’si (%23.00) hastanemizin ilgili servislerine yatırıldı. 4 hasta (%5.40) yer olmadığından sevk edildi. 26 hastanın (%35.10) tedavisi acil serviste yapılıp taburcu edildi. Hastaların 43’ü (%58.15) sonbahar mevsiminde, bunların da 29’u (%39.15) kasım ayında acil servise başvurdu. Mantarların %63’ünün toplama mantar, %6’sının kültür mantarı, %5’i bilinmeyen tür olarak tespit edildi.
SONUÇ: Mantar zehirlenmelerinin çoğunun erken belirti veren zehirlenmeler olduğu, hafif klinik bulgularla seyrettiği ve olguların çoğuna yalnızca gözlem önerildiği görüldü. Acil servis hekimleri özellikle geç semptom veren olgularda, hastaları ölümcül mantar alımları açısından dikkatle değerlendirmelidir. Erken dönemde semptomu olanları da yeterince gözleyip uygun tedavisini vermelidir.
Katkılarından dolayı sayın Olcay Aktaş'a teşekkür ederiz.
OBJECTIVE: Mushroom poisoning is an important health problem in the world, especially in certain periods of the year. The aim of this study was to retrospectively evaluate the patients who were admitted to the emergency department due to mushroom poisoning in Bursa Yüksek Ihtisas Training and Research Hospital.
MATERIAL AND METHODS: In this study, the records of 74 patients who had complaints of mushroom intoxication between 01.11.2017 and 01.11.2018 were evaluated. Age, sex, complaints, time to start of complaints (in hours), the status of family members’ poisoning, month/season and how the mushroom has been acquired (fungal species), clinical and vital values, laboratory findings, the treatment methods and finally the treatment result were evaluated. Data was shown as mean ± SD or n (%). Parametric data was compared with Student's T test. Nonparametric data was compared with the Mann Whitney U test. Categorical data was compared with chi-square test.
RESULTS: 44 of the patients were female and 30 were male. The most common complaint was nausea (97.30%). Vomiting was present in 71 cases (95.95%), diarrhea in 16 cases (21.62%), abdominal pain in 3 cases (4.05%), fever in 2 cases (2.70%), and fatigue in 1 case (1.35%). It was observed that 49 (66.20%) patients had early onset and 25 (33.80%) had late onset. While 60.8% of the patients had family members also affected, 39.2% had not. Laboratory abnormality liver enzymes deterioration was observed in 14%, followed by deterioration of renal function tests by 5%, leukocytosis by 50%, hyperglycemia by 46%, and increased PT-aPTT in 9.3%. Gastric lavage and active charcoal were administered to 69 patients (93.24%). High dose penicillin G was administered to 10 patients, N-acetylcysteine to 4 patients and silibilin (legalon) to 1 patient. Seventeen of the 74 patients (23.00%) were admitted to the related services of our hospital. Four patients (5.40%) were referred because there was no room. Treatment of 26 patients (35.10%) was made in the emergency department and discharged. Of the patients, 43 (58.15%) were admitted to the emergency service in autumn, and among these, 29 (39.15%) were admitted to the emergency department in November. 63% of the mushroom types were to be collection wild mushroom, 6% of the cultivated mushroom, 5% were identified as unknown.
CONCLUSIONS: Most of the mushroom poisonings were those that reveal early signs of poisoning, with mild clinical findings, and most of the cases were considered to only require close monitoring. Emergency care physicians should carefully evaluate patients in terms of deadly fungal intake, especially in patients with later-stage symptoms. For those with early signs of symptoms, a close monitoring and appropriate treatment must be provided.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Makaleler-Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Mayıs 2020 |
Kabul Tarihi | 15 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 21 Sayı: 2 |