AMAÇ: Lumbosakral bileşkenin en sık görülen doğumsal anomalilerinden biri olan lumbosakral transizyonel vertebra (LSTV) genellikle tesadüfen saptanır. LSTV, geçiş segmentinin üzerindeki hareketi artırabilir ve erken dejenerasyonla ilişkili olabilir. Lomber omurganın dejenerasyonu, normal yaşlanmanın yanı sıra, intervertebral osteokondroz adı verilen nükleus pulposus ve vertebral uç plakaları etkileyen patolojik bir sürecin bir sonucu olabilir. Bu çalışmanın amacı, LSTV ile intervertebral osteokondroz arasındaki ilişkiyi değerlendirmektir.
GEREÇ VE YÖNTEM: 492 hastayı çalışmaya dahil ettik ve LSTV varlığına göre iki gruba ayırdık. LSTV olmayan hastalar kontrol grubu olarak sayıldı. LSTV grubundaki hastalar da geçiş omurlarının düzeyine göre sakralize ve lomberize olmak üzere iki gruba ayrıldı. Tüm gruplarda spondilolistezis, osteokondroz, Modic sinyal değişiklikleri, bel ağrısı ve sinir kökü semptomlarının varlığını kaydettik. Transizyonel vertebra düzeyinin bir üst seviyesindeki osteokondroz prevalansı ile transizyonel vertebrası olmayan hastalardaki aynı seviyeyi karşılaştırdık. Semptomların yaş dağılımını ve sıklığını iki grupta karşılaştırdık.
BULGULAR: LSTV grubunda Modic tip 2 sinyal değişikliklerinin ve intervertebral osteokondrozun daha yaygın olduğunu tespit ettik (% 42.7'ye karşı% 28.7 ve % 67.1'e karşı% 38.3, p <0.05). Sakralize hastalarda L4-5'teki, lomberize hastalarda L5-S1'de intervertebral osteokondroz prevelansı hem aynı grupta diğer seviyelere göre (sırasıyla % 52,7 ve % 63) hem de kontrol grubundaki aynı seviyelere göre anlamlı derecede yüksek bulundu (sırasıyla % 21,4 ve % 24,6). Bel ağrısı olan hastalar, LSTV grubunda daha fazlaydı ve daha erken yaşta görülmekteydi (p <0.05).
SONUÇ: Çalışmamızın sonucunda LSTV’nin intervertebral osteokondroz ve Modic tip 2 değişiklikleri ile ilişkili olduğunu bulduk. LSTV’si olan hastalar, vertebral kolondaki anormal yük aktarımı nedeniyle daha erken yaşta bel ağrısı ile başvurma eğilimindedir.
OBJECTIVE: Lumbosacral transitional vertebra (LSTV) which is one of the most common congenital abnormalities of lumbosacral junction is usually detected incidentally. LSTV may increase the motion above transitional segment and be associated with early degeneration. Degeneration of lumbar spine may be a result of normal aging, as well as a pathological process that affects nucleus pulposus and vertebral end plates, which is called intervertebral osteochondrosis. The aim of this study is to evaluate the association between intervertebral osteochondrosis and lumbosacral transitional vertebra.
MATERIAL AND METHODS: We included 492 patients into the study and divided them into two groups depending on presence of LSTV. Patients without LSTV were counted as the control group. Patients in LSTV group was also classified into two groups as sacralized and lumbarized depending on the level of transitional vertebra. We noted the presence of spondylolisthesis, osteochondrosis, Modic signal changes, low back pain and nerve root symptoms in all groups. We compared osteochondrosis prevalences at one level above from transitional vertebrae to the same levels in patients without transitional vertebrae. We compared age distribution and frequency of sypmtoms in two groups.
RESULTS: We detected Modic type 2 signal changes and intervertebral osteochondrosis more common in LSTV group (42.7% vs 28.7% and 67.1% vs. 38.3%, p<0.05). Intervertebral osteochondrosis prevelance at L4-5 in sacralized patients (52.7%), and at L5-S1 in lumbarized patients (63%) was found significantly higher than other levels and the same levels in control group (21.4% and 24.6%). Patients with low back pain were more common in the LSTV group and were seen at younger age (p <0.05).
CONCLUSIONS: As a result of our study, we found that LSTV is associated with intervertebral osteochondrosis and Modic type 2 changes. Patients with transitional vertebrae tend to present with lower back pain at an earlier age due to abnormal load transfer in the vertebral column.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Makaleler-Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Temmuz 2022 |
Kabul Tarihi | 27 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 23 Sayı: 3 |