İbni Haldun, Umran adını verdiği ilmi çalışmasında, bazı milletleri sık sık konu edinir; bunlardan biri de Türklerdir. İbni Haldun, Umran ilminde başlangıç noktasını “insan doğası” olarak alır. Bu nedenle onun sisteminde öncelikle insan ve toplum doğası, ardından otoritenin veya mülkün doğasının analiz edildiğini görülür. Bu yaklaşımıyla İbni Haldun, insan ve topluma, devlet ve medeniyetlere dair geçmişten beri süregelen soruların cevaplarını araştırır ve Araplar, Suriyeliler, Persler, İsrailliler, Yunanlılar, Bizanslar, Türkler gibi milletlerden örnekler ortaya koyar. Bu makalede İbni Haldun’un Mukaddime adlı eserinde, toplum olma, devlet kurma ve yürütmeye dair Türkler hakkındaki düşünceleri irdelenecektir. Türkler önemli bir güç merkezi olarak İbni Haldun’un dikkatini çekmiş ve etkili bir toplum yapısının analizi amacıyla örnek olarak almasına sebep olmuştur. Zira Türkler İbni Haldun’un gözlemlediği coğrafyalarda etkili bir rol oynar. Göçebe bir yapıya sahip olmaları ve devlet kurma konusundaki başarıları, İbni Haldun’un özellikle devlet teorisi açısından Türkleri incelemesine sebep olmuştur. Bu nedenle makalede İslam dünyasında da önemli etkileri olan Türkleri diğer toplumlara ve özellikle de İslam Medeniyetine etkileri bakımından nasıl analiz ettiği ortaya koyulacak böylece İbni Haldun perspektifinden bir bakış sağlanmış olacaktır. Çalışma, modern dünyadaki siyasi, sosyal ve kültürel dinamikleri anlamada İslam ve Türk medeniyeti araştırmalarına referans olan İbni Haldun’un, Türkleri hangi bağlamlarda, neden konu edindiği ve bunun günümüz açısından önemini açıklamak amacındadır.
Ibn Khaldun frequently discusses some nations in his scientific work called Umran; One of them is the Turks. Ibn Khaldun takes the starting point in the science of Umran as “human nature”. For this reason, it is seen that in his system, firstly the nature of human and society, then the nature of authority or property are analyzed. With this approach, Ibn Khaldun investigates the answers to the questions that have been going on since the past about human beings and society, states and civilizations, and examines the Arabs, Syrians, Persians, Israelis, Greeks, He presents examples from some nations such as the Byzantines and the Turks. In this article, Ibn Khaldun’s thoughts about the Turks regarding being a society, establishing and running a state will be examined in his work Muqaddimah. It has been seen that the Turks, as an important center of power, attracted Ibn Khaldun’s attention and caused him to take them as an example for the analysis of an effective social structure. Because the Turks played an effective role in the geographies observed by Ibn Khaldun. Their nomadic structure and their success in state-building led Ibn Khaldun to analyze the Turks, especially in terms of state theory. For this reason, the article will reveal how he analyzed the Turks, who had important effects in the Islamic world, in terms of their effects on other societies and especially on Islamic Civilization. Thus, a view from Ibn Khaldun’s perspective will be provided. The study aims to explain in which contexts and why Ibn Khaldun, who is a reference for the studies of Islamic and Turkish civilization in understanding the political, social and cultural dynamics in the modern world, makes the Turks his subject and its importance for today.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel Teori, Kültürel çalışmalar (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Şubat 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Kabul Tarihi | 17 Şubat 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 14 |