Amaç: Bu çalışmadaki amaç, Covid 19 döneminde alınan tedbirler sonucunda; açık alanlara çıkma yasağına bağlı immobilizasyon, maske kullanılmasına bağlı karbondioksit retansiyonu, uygun gebelik kontrollerinin zamanında yapılamaması ve hastalık döneminde gebeler üzerindeki strese bağlı faktörlerin hem Türk toplumunda hem de mültecilerde nöral tüp defekti insidansında bir artış yapıp yapmadığının araştırılmasıdır. Çalışmamız bu alanda yapılan ilk epidemiyolojik çalışmadır.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmadaki veriler tek merkezli Şanlıurfa Eğitim Araştırma Hastanesi arşivinden elde edilmiştir. Bu çalışmada 01.01.2018-31.12.2019 tarihleri ile 01.01.2020-31.12.2021 tarihleri arası hastane arşivinde yer alan canlı doğumlar ve nöral tüp defekti nedeniyle opere edilen hastalar incelenmiştir.
Bulgular: Türk toplumunda 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında nöral tüp defekti insidansı sırası ile %0.077, %0.186, %0.298 ve %0.436 olarak bulunmuştur. Bu yıllar arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık görülmüştür (p<0.001) (2018 ile diğer yıllar). Suriye kökenli mültecilerde 2018, 2019, 2020 ve 2021 yıllarında nöral tüp defekti insidansı sırası ile %0.148, %0.145, %0.483 ve %0.603 olarak bulunmuştur. Suriye kökenli mültecilerde belirtilen yıllar arasında istatistiksel açıdan anlamlı farklılık görülmüştür (p<0.001) (2019 ile 2020 ve 2019 ile 2021). 2020 senesinde Suriye kökenli mültecilerde nöral tüp defekti insidansı (%0.483) Türk toplumundaki nöral tüp defekti insidansından (%0.298) anlamlı şekilde yüksek bulunmuştur (p=0.039).
Sonuçlar: Pandeminin getirdiği kısıtlamalara bağlı nöral tüp defektinde artış meydana geldiğini saptadık. Cinsiyetler arası insidans artışı benzer idi. Hem Türklerde hem de Suriyelilerde, 2020 yılı haricindeki yıllarda insidans oranları benzer idi.
Objective: Our aim in this study is as a result of the measures taken during the Covid 19 epidemic period; investigate whether factors related to immobilization due to the ban on going outdoors, carbon dioxide retention due to the use of masks, inability to perform appropriate pregnancy vizits on time and stress-related factors on pregnant women during the disease period increase the incidence of neural tube defects in both Turkish society and Syrian refugees living in Turkey.
Materials and Methods: The data in the study were obtained from the archive of the single-center Şanlıurfa Research and Training Hospital. In this study, live births in the hospital archive between 01.01.2018-31.12.2019 and 01.01.2020-31.12.2021 and patients who were operated for neural tube defects were examined.
Results: In the Turkish population, the incidence of neural tube defects in 2018, 2019, 2020 and 2021 was found to be 0.077%, 0.186%, 0.298% and 0.436%, respectively. There was a statistically significant difference between these years (p<0.001) (2018 and other years). The incidence of neural tube defects in refugees of Syrian origin in 2018, 2019, 2020 and 2021 was found to be 0.148%, 0.145%, 0.483% and 0.603%, respectively. There was a statistically significant difference between the years specified in refugees of Syrian origin (p<0.001) (2019 vs 2020 and 2019 vs. 2021). In 2020, the incidence of neural tube defects in refugees of Syrian origin (0.483%) was found to be significantly higher than the incidence of neural tube defects in the Turkish population (0.298%) (p=0.039).
Conclusion: We detected an increase in neural tube defects due to the restrictions brought by the pandemic. The incidence increase between the sexes was similar. Incidence rates were similar in both Turks and Syrians in the years except 2020.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 28 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 4 Kasım 2022 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 19 Sayı: 1 |