Objective: We aimed to investigate the content of Covid-19 news in the media before and after the declaration of the first Covid-19 case in Turkey, as well as the compatibility of their medical massages with World Health Organisation (WHO) data.
Methods: In this descriptive cross-sectional study, Covid-19 news in Turkey’s most visited webpages of five newspapers and five internet news sites was examined retrospectively for two months categorized as the periods of one month before and one month after the first Covid-19 case declaration in Turkey. The news was evaluated according to their content, sources, content and headline compatibility, evidence and accuracy levels in terms of WHO reports, its potential to evoke social negative emotions such as anxiety, fear, panic, and to produce negative bias against China. Statistical analysis was performed by using the SPSS 21 program and the results were expressed as numbers and percentages.
Results: It was determined that in total of 7915 news, the most content was about the protection and prevention methods. In the news before and after the first case declaration in Turkey, the content-headline incompatibility rates were 50,8% and 1,1%; incompatibility rates of the medical information in the news with WHO reports were 7,1% and 2,9%; the rates of referencing were 74,3% and 66,9%, the rates of the news having the potential to produce anxiety and fear in the reader were 56,9% and 19,6% and to produce prejudice and negative attitudes towards China were 19,7% and 4,6%, respectively.
Conclusions: It seems that the declaration of the first Covid-19 case changed the news making pattern of the media to a more responsible behaviour for the public. We suggest that it is a rational approach to use the power of the media correctly in enhancing public awareness towards Covid-19 pandemic.
Amaç: Bu çalışmada ülkemizdeki ilk vakanın görülmesinden önce ve sonra medyadaki Covid-19 haberlerinin içerikleri ile topluma verdikleri tıbbi mesajların DSÖ verileriyle uyumunu araştırmak amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntemler: Kesitsel tipte tanımlayıcı olarak tasarlanan bu çalışma için Türkiye’de ilk Covid-19 vakasının görüldüğü tarihten önceki ve sonraki birer aylık toplam iki aylık zamanda en çok ziyaret edilen beş gazetenin web sayfası ile beş haber sitesindeki Covid-19 haberleri geriye dönük olarak incelenmiştir. Haberler, içeriklerine, kaynaklarına, haber ile başlık uyumuna, DSÖ verilerine göre kanıt ve doğruluk düzeylerine, sosyal kaygı, korku, panik gibi negatif duygular ve Çin’e karşı ön yargı oluşturma potansiyellerine göre değerlendirilmiştir. Verilerin tanımlayıcı istatistikleri, SPSS 21 programı kullanılarak sayı ve yüzde şeklinde ifade edilmiştir.
Bulgular: İncelenen toplam 7915 haberin en fazla hastalıktan korunma ve önleme yollarına ait içeriğe sahip olduğu tespit edilmiştir. Türkiye’de ilk Covid-19 hastasının tespit edilmesinin öncesindeki ve sonrasındaki haberlerde başlık ile içeriklerinin uyumsuzluk oranlarının %50,8 ve %1,1; içerdikleri tıbbi bilginin DSÖ kaynaklarıyla uyumsuzluk oranlarının %7,1 ve %2,9; kaynak belirtme oranlarının %74,3 ve %66,9 olduğu tespit edilmiştir. İlk vakanın görülmesinden önceki haberlerin %56,9’unun, sonraki haberlerin %19,6’sının okuyucuda kaygı ve korku hisleri oluşturabilecek özellikte olduğu; ilk vakadan önceki haberlerin %19,7’sinin; sonraki haberlerin ise %4,6’sının Çin’e karşı önyargı ve negatif tutumlara neden olabilecek türde haberler olduğu belirlenmiştir.
Sonuç: Covid-19 vakasının ilk kez görülmesinden sonra medyanın yaklaşımını değiştirip daha sorumlu haberler yapmaya başladığı görüldü. Covid-19 salgınında halkın bilinçlendirilmesinde medyanın gücünü doğru kullanmanın akılcı bir yaklaşım olduğunu düşünüyoruz.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 7 Haziran 2021 |
Kabul Tarihi | 31 Mayıs 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 13 Sayı: 2 |