Hz. Peygamber (s.a.v)’den sonra ortaya çıkan ve daha önce benzeri olmayan dini mahiyetteki iman ve amellere yapılan ilave veya değiştirmelere bidat denir. Hz. Peygamber’in bu konudaki ciddi ikazı ile mutlaka sakınılması gereken bir davranış olarak kabul edilmektedir. Bid‘attan sakınmak için bid‘atın doğru bir şekilde tanımlanması önemlidir. Bütün yeni ortaya çıkan uygulamaları bid‘at sayarak İslam medeniyetinin gelişmesine ve ilerlemesine engel olmaya çalışmak vebal doğurur. İslâm’ın özüne ve esasına aykırı fiilleri dine katmak da büyük bir sorumluluk olacaktır. İslam dininin aslî hüviyetinin korunması için bid‘at olan davranışlardan uzak durulması gerektiğinin farkında olan fakihler eserlerinde bid‘at olan işlemlere işaret etmişlerdir. Bu makalede, fıkıh mezheplerinin tamamının bu konudaki görüşlerinin tespiti araştırmanın çerçevesini aşacağı düşüncesi ile konu sınırlandırması yapılarak sadece Hanefî mezhebi kitapları esas alınmış ve bid‘at olarak tanımlanan başlıca fiillerin tespiti ve değerlendirilmesi yapılmıştır. Araştırmada, Hanefî mezhebine ait kitaplarda bid‘at kavramına yer verilen konular arasından seçilen örneklerden hareketle bu kavrama yüklenen anlamın belirlenmesi, hangi durumlarda bid‘atin mevcut olacağı ve bir fiile bid‘at denilirken temel ölçütlerin ne olduğunun ortaya konulması hedeflenmiştir.
Additions or changes made to faiths and deeds of a religious nature, which emerged after the Prophet (pbuh) and have no precedent, are called bid‘at. It is accepted as a behavior that must be avoided with the serious warning of the Prophet. To avoid bid‘at, it is important to define bid‘at correctly. Calling bid‘at to all new applications prevents the development of Islamic civilization. However, it will be a great responsibility to include actions that are against the essence and principle of Islam, as well. Aware of the necessity of avoiding bid‘at behaviors in order to preserve the essential identity of the religion of Islam, the scholars also pointed out the situations of bid‘at in their works. In this article, only the Hanafi sect books were taken as a basis, with the idea that the determination of the views of all fiqh sects on this subject would exceed the scope of the research. The determination and evaluation of the main verbs defined as bid‘at has been made. In the study, the examples chosen from among the subjects in which the concept of "bid‘at" is included in the books belonging to the Hanafi sect were used. It is aimed to determine the meaning attributed to the concept of bid‘at, in which situations there will be a bid‘at, and what are the basic criteria when a verb is called bid‘at.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 5 Sayı: 1 |
Kastamonu İlahiyat Fakültesi Dergisi Creative Commons Atıf 4.0 International License (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.