Onuncu asırdan itibaren İslam medeniyetine dâhil olmaya başlayan Türkler, İslam dininin etkisinde klasik bir edebiyat meydana getirmişlerdir. Dinî-tasavvufi kültürün tesiriyle meydana gelen bu yeni dönemde itikadi ve muamelata dair birçok edebi eser meydana getirilmiştir. Bin yıllık süre zarfında meydana getirilen türlerden biri de ilmihalin bir kolu olan manzum şurutu’s-salatlardır. Doğu edebiyat geleneğinin bilgiyi ve değeri şiirle daha kolay bir şekilde öğretebilmesinden dolayı manzum olarak meydana getirilen bu eserlerde, halka dini vecibelerin daha kolay bir şekilde öğretilmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla edebî sahada muamelat konularından namaz, oruç ve hac ile alakalı olarak; Salât-nâme/Şurûtü’s-salât, Savmiyye, Ramazaniyye ya da Ramazan-nâme, Hac-nâme ya da Menasik-i Hac tarzında eserler meydana getirilmiştir.
Bu çalışmamızda, kimliği hakkında bilgi sahibi olamadığımız Sâid mahlaslı bir zat tarafından kaleme alınmış olan Şurûtü’s-Salât adlı eser üzerinde durulmuştur. Manzumenin kütüphanelerde tespit edilen tek nüshasından hareketle çalışma meydana getirilmiştir. Manzum bir mukaddime ile başlayan eser, abdest, teyemmüm, gusül ve namaz konuları, tilavet secdesi, iman ve İslam ile alakalı konular muhtasar bir şekilde ele alınmıştır. Şiirin duyguya hitap eden etkisinden ve rahatlıkla ezberlenebilme gücünden faydalanmak isteyen şairin kurduğu metinde öğreticilik esası ön planda olduğundan vezin ve kafiye hususundaki teknik kusurların yanı sıra edebî zevk eksikliği hususunda kimi eksiklikler dikkat çekmektedir. Çalışmamızda Manzum Şurutu’s-Salat adlı manzumenin eski yazılı metnini çeviri yazı ile latinize edip, manzumeyi şekil ve muhteva yönünde değerlendirme yoluna gittik.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ağustos 2021 |
Gönderilme Tarihi | 29 Mayıs 2021 |
Kabul Tarihi | 26 Ağustos 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 14 |