Aristo’dan itibaren pek çok düşünür, estetikçi, edebiyatçı ve sanatkâr yüzlerce kez şiiri tarif etmiştir. Dolayısıyla şiirin yüzlerce farklı tarifinin yapılmış olması, insanların şiir için aynı tarif üzerinde birleşemediklerini göstermektedir. Şiirin ne olduğu ve ne olmadığı, nasıl üretildiği ve hatta nasıl inceleneceği üzerinde fikir yürüten yazılara ve eserlere poetika denir. Kadim zamanlardan beri üzerinde en fazla fikir geliştirilmiş kavramlardan birisinin “şiir” olduğu malumdur. Ahmed Kuddûsî (ö.1849) XIX. yüzyıl Osmanlı mutasavvıf şairlerindendir. Kuddûsî, hem genel tasavvuf camiası hem de Anadolu tasavvuf düşüncesinin ve tarihinin en parlak şahsiyetlerinden birisidir. XIX. yüzyıla damgasını vuran Kuddûsî, tasavvufi şiirin poetikasını şiirlerinde güzel bir şekilde ortaya koyan tasavvuf ehli bir şairdir. Kuddûsî’nin şiir anlayışının temelinde yıllarca süren tasavvuf yolculuğunun birikimi mevcuttur. Şair, manzum poetik özellik gösteren beyitlerinde şiirinin felsefesini ortaya koyar: İnsanın işittiği ve şairlerin ifade ettiği öyle şiirler vardır ki dinleyenin başını döndürür, susuzları suya kandırır. Şairler, eserleriyle toplumlara ve insanlara bir tavır koyarlar. Kuddûsî’ye göre, hâl dili ile ifade edilemeyen sözler Allah’tan başka unsurların sevgisiyle süslenmiştir. Bu sözlerde insanların gönüllerine tesir edecek güçte değildir. Bu çalışmada, kısaca poetika hakkında bilgi verildikten sonra Türk edebiyatında poetikanın tarihi seyri ile ilgili bilgiler paylaşılacak ve Ahmet Kuddûsî’nin beyitlerinden hareketle poetik söylemleri tespit edilerek, poetikası hakkında değerlendirme yapılacaktır.
Yok
Yok
Yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Edebiyat |
Yazarlar | |
Proje Numarası | Yok |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 8 Ekim 2022 |
Kabul Tarihi | 5 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 18 |