Kent mekanları ve bunlara ilişkin düzenlemeler politik alandan bağımsız düşünülemezler. Buradaki çalışma Türkiye’de politik çatışmanın kentsel mekân üzerinden okunabileceğini iddia etmektedir. Özellikle son dönemde, Türkiye’nin birçok farklı şehrinde millet bahçelerinin inşa edilmesi gündeme gelmiş ve bu durum kamuoyunda tartışmalara neden olmuştur. Millet bahçeleri iktidar partisi tarafından yeşil dönüşümün bir parçası olmanın yanı sıra milletin her kesimine ait bir mekân olarak sunulmuştur. Mekânın bu sunumunda popülist siyasal söylemin izleri bulunmaktadır. Türkiye’deki millet bahçelerine yönelik kentsel dönüşümler gazete haberlerine de yansımıştır. Bu haberlerde farklı kentlerdeki popülist dille tanımlanan millet bahçelerinin zaman zaman politik alanın çatışmalı diline tahvil edildiği ve bu dilde de iki tür halk ve millet kavramının öne çıktığı gözlemlenmektedir. Çalışmada özellikle millet bahçelerine yönelik siyasi ve kamusal aktörlerin söylemlerinin basındaki yansımaları ve politik söylemde iki farklı politik millet tahayyülünün nasıl üretilmekte olduğu incelenmektedir. Çalışmada bu amaçla biri iktidara diğeri de ana muhalefete yakın olmak üzere farklı siyasal pozisyonlara sahip iki popüler gazetedeki (Sabah ve Sözcü) millet bahçeleri haberleri araştırılmıştır. Çalışmada konuyla ilgili haberlerde millete yönelik tanımlamalar, karşıtlıklar ve sözcük tercihlerinin nasıl gerçekleştiği eleştirel söylem analizi yöntemine dayanarak incelenmiştir. Yapılan incelemede iki farklı gazetede birbirleriyle çatışan iki farklı millet tahayyülünün ortaya çıktığı görülmektedir. Sözcü Gazetesi’nde bu millet, direnen ve mağdur bir karaktere sahipken, Sabah Gazetesi’nde çoktan kendini kanıtlamıştır.
Urban spaces and their regulations cannot be considered independent of the political sphere. This study here claims that the political conflict in Turkey can be read through the urban space. Especially in the last decade, the construction of national gardens in many different cities of Turkey has come to the fore causing public debates. The national gardens have been presented by the ruling party as a part of the environmental transformation and as a place belonging to all segments of the nation. There are traces of populist political discourse in this presentation of the space. Urban transformations for the national gardens in Turkey has also been reflected in the newspaper reports. In these pieces of news, it can be observed that the national gardens, as defined in the populist language in different cities, are sometimes transformed into the conflicting language of the political field. In this language, two types of people and nation concept come to the fore. This study examines the reflections of the discourses of political and public actors about the national gardens in the press and how the images of two different nations are produced in the political discourse are examined. For this purpose, the national gardens news in two popular newspapers (Sabah and Sozcu) which have different political positions, the first close to the government and the second close to the main opposition, are investigated in this study. The study searches the definitions, oppositions and word preferences for the nation in the news about the subject were examined based on the critical discourse method. In the examination process, the images of two different nations conflicting with each other can be seen in the two opposite newspapers. While the image of this nation had a resisting and victimized character in Sozcu, it has the image of an already proven itself nation in Sabah.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 8 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 |