Humiliation is one of the most important topics that have been discussed in various disciplines such as psychology, social psychology, philosophy, history, anthropology, and sociology since the early 1990s. The term is associated with emotions, namely victims' feelings, perpetrators' acts, and social processes. Common themes in the literature also involve the lowering of status, violation of dignity, self-respect or honour, and the abasement of pride. However, humiliation for us is related to degrading or humiliating treatments performed by others. Humiliation, in other words, is not only an emotion but also an act and generally appears in having unequal powers in which humiliators have control over individuals, groups, such as a certain racial, ethnic, religious, gender minority, and nations. In addition, humiliation is more than a subjective feeling and action, it is an instrument of political power, wielded with intent. In brief, humiliation is a downward push to the ground. This push should be considered as a hurtful violation, depending on the social, cultural, political and psychological framework. Therefore, any attempt to degrade the dignity of persons or groups is a humiliating act against humanity in general. The aim of this article is to link humiliation with the concept of hubris and the feeling of contempt in general, and to explain what humiliation is as well as to analyse the relationship between humiliation and respect with a critical eye by starting from the concepts of honour and dignity.
1990'lı yılların başından bu yana psikoloji, sosyal psikoloji, felsefe, tarih, antropoloji ve sosyoloji gibi farklı disiplinlerde tartışılagelen en önemli konulardan biri aşağıla(n)madır. Söz konusu disiplinlerde terim ilk olarak duygularla, yani mağdurun hisleriyle; ikinci olarak, faillerin eylemleriyle ve aynı zamanda toplumsal süreçlerle ilişkilidir. Literatürde yer alan ortak temalar; statünün düşürülmesi, haysiyetin, kendine saygının veya şerefin ihlali ve gururun kırılmasını içermektedir. Bununla birlikte aşağılama, başkaları tarafından yapılan küçük düşürücü ya da aşağılayıcı muamelelerle ilgilidir. Başka bir deyişle aşağılama, sadece bir duygu değil aynı zamanda bir eylemdir ve genellikle aşağılayan bireyler, belirli bir ırksal, etnik, dini, cinsiyet azınlıkları gibi gruplar ve uluslar üzerinde kontrol sahibi olduğu, eşit olmayan güç ilişkilerinde ortaya çıkar. Buna ek olarak aşağılama, öznel bir his ve eylemden daha fazlası olup, kasıtlı olarak kullanılan bir politik iktidar aracıdır. Kısacası, aşağılama yere/toprağa, aşağı doğru bir itmedir. Bu zorlama toplumsal, kültürel, politik, psikolojik çerçeveye bağlı, incitici bir ihlal olarak düşünülmelidir. Dolayısıyla herhangi bir kişinin veya grubun haysiyetini düşürmeye yönelik bir girişim, tüm gruplara ve genel olarak insanlığa karşı aşağılayıcı bir davranıştır. Bu makalenin amacı; aşağılamayı genel olarak “hubris” kavramıyla, aşağısama duygusuyla ilişkilendirip aşağılamanın ne olduğunu açıklamak ve bununla birlikte, şeref ve haysiyet kavramlarından yola çıkarak aşağılama ve saygı kavramı arasındaki ilişkiyi eleştirel bir gözle analiz etmektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İletişim ve Medya Çalışmaları, Etik |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 26(1) Sayı: 51 |