Kur’ân’ın edebi üstünlüğünü ilk muhatapları fark etmişlerdir. Onlar Hz. Muhammed’e (sas) ve ilahi mesaj olan Kur’an’a karşı amansız bir mücadele yürütürken bile onun hiçbir sözüne, cümlesine en ufak bir itirazda bulunmaya cesaret edememişlerdir. Hatta bu mücadeleyi sabahtan akşama kadar acımasız bir şekilde yürütenlerin bile kimi gecelerde gelip Hz. Muhammed veya Ebu Bekir’in evine yakın yerlere oturup onların okuduğu Kur’an’ı dinledikleri ve bundan çok etkilendikleri tarihin mevsuk belgelerinde yer almıştır. Kur’an’ın hitap üslubunun kendine mahsus 42 şekilde tezahür ettiği ilmen tespit edilmiştir. Burada dikkat çeken bir özellik nida “ya”sının istimalinde göze çarpmaktadır. Nedense Yüce Allah, Hz. Âdem, Hz. Nûh, Hz. İbrahim, Hz. Musa ve Hz. İsa (ass) gibi Resullere/Nebilere nida “ya”sı ile hitap ederken Hz. Muhammed’e (sas) hiçbir şekilde adıyla hitap etmemiştir. Bunun yerine onun için ya Resûl veya Nebi sıfatları kullanılmış ya da Müddessir veya Müzzemmil gibi vasıflar öne çıkarılarak nida “ya”sı ile hitap edilmiştir. Bu araştırmada Kur’ân hitabının bu özelliği incelenmiş ve bunun edebi açıdan ne tür sebepleri/hikmetleri olduğu tespit edilmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mart 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 1 Sayı: 1 |