Hicrî ikinci asra kadar dağınık bir halde olan ictihâdların gelişimi ve olgunluk seviyesine gelmesiyle mezheplerin kurumsallaşmıştır. Fıkhın tedvin edilmesiyle istinbât usûlleri gelişerek buna dair eserler kaleme alınmaya başlanmıştır. Belli bir metodoloji dahilinde şer‘î deliller dikkate alınarak fıkhî meselelerde yapılan ictihâdlarda ortak noktalar olmakla beraber, fukahâ birçok hususta ihtilâf etmiştir. Aynı usûlü takip etmeleri ve buna bağlı olarak birçok konuda konsensüs halinde oldukları için belli bir mezhebe intisap edilseler de bu fakîhlerin bazı hususlarda farklı düşündükleri görülmüştür. Bunda birçok faktör etki etmekle beraber yorum farkı, zaman ve ihtiyaçların değişimi, sosyolojik ve kültürel farklılıklar, meselelerin değerlendirmesinde ve çözümünde etkisi önemli olmuştur. Diğer mezheplere nispetle ictihâd zenginliği, daha çok olan Hanefî mezhebinin kurumsal kimliğine girdiği ilk zamanından beri ekolün öncüsü ve talebelerinin birçok konuda farklı düşünceye sahip olduğu müşahede edilmiştir. Mezhebin kurucusu kabul edilen Ebû Hanîfe ve en önemli iki talebesi Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed’in aynı mevzudaki ihtilâfları nakledilmiş ve sonraki süreçte fıkhın gelişimine ve tekâmülüne etki etmiştir. Bu üç fakîh kendi aralarında ve/veya ikili gruplar halinde muhalefet etmiş, Ebû Hanîfe’nin bireysel fetvâları ve aynı meselede iki görüşü nakledilmekle beraber, ilkin ortaya koyduğu düşüncesinden vazgeçtiği de görülmüştür. Çalışmamızda, Ebû Hanîfe başta olmak üzere öğrencileri Ebû Yusuf ve İmam Muhammed’in hac konularıyla ilgili ihtilâf ettikleri konular sıralanacak ve ictihâdlarına dayanak olan deliller değerlendirilecektir. Ayrıca mezhepte kabul edilen genel görüş ve fetvâya esas olan ictihâd(lar), belirtilecektir.
With the development and maturity level of ijtihads, which were scattered until the second century of the Hijri, the sects became institutionalized. With the compilation of fiqh, the methods of interpretation have been developed and works have begun to be written about it. Although there are common points in the ijtihads made on fiqh issues, taking into account the shar’i evidences within a certain methodology, the fuqaha disagreed on many issues. Even they are attached to a certain sect, because they follow the same procedure and, accordingly, they are in consensus on many issues, it has been observed that these jurists thought differently on some issues. Although many factors affect this, the difference in interpretation, the change of time and needs, sociological and cultural differences have been important in the evaluation and solution of the issues. It has been observed that the pioneers and students of the school have different opinions on many issues since the first time the Hanafi sect which has more ijtihad wealth compared to other sects, entered the institutional identity. The disagreements of Abu Hanifa, who is accepted as the founder of the sect, and his two most important students, Abu Yusuf and Imam Muhammad, on the same issue were reported and this situation affected the development and evolution of fiqh in the next period. These three jurists opposed among themselves and/or in pairs, and although Abu Hanifa’s individual fatwas and his two views on the same issue were reported, it was also seen that he gave up on his first thought. In our study, the subjects that Abu Hanifa, especially Abu Hanifa, and his students Abu Yusuf and Imam Muhammad, disagreed on about pilgrimage will be listed and evidence based on their ijtihads will be evaluated. Moreover, the general view accepted in the madhhab and the ijtihad(s) that are the basis for the fatwa will be stated.
Islamic Law Ijtihad Abu Hanifa Abu Yusuf Imam Muhammad Pilgrimage
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | İslam Hukuku |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 3 Sayı: 2 |