Öz
Amaç: Acil servislerde kardiyak arrest tanısı ile resusitatif müdahale yapılan hastaların büyük çoğunluğunu hastane dışı kardiyak arrest vakalar oluşturmaktadır. Ayrıca bu vakaların birçoğu, olay yerinde 112 Acil Sağlık Hizmetleri ekiplerince ilk müdahale sağlandıktan sonra hastanelere getirilmektedir. Bu çalışmada, 112 sağlık çalışanlarının kardiyopulmoner resüsitasyon konusundaki bilgi düzeylerini ve tutumlarını değerlendirmeyi amaçladık.
Gereç ve Yöntemler: Çalışmamız, Üniversitemiz Klinik Araştırmalar Etik Kurulu Onayı alındıktan sonra, 1 Mayıs 2019 ile 1 Haziran 2019 tarihleri arasında yüz yüze anket uygulanması yöntemi ile gerçekleştirildi. Tüm testlerde istatistiksel anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edildi.
Bulgular: Çalışmamıza toplam 131 gönüllü 112 Acil Sağlık Hizmetleri çalışanı dahil edildi. Katılımcıların meslek dağılımı: 9 (%6.9) doktor, 4 (%3.1) hemşire, 73 (%55.7) acil tıp teknisyeni, 34 (%26) paramedik ve 11 (%8.4) sağlık memuru şeklindeydi. Katılımcıların %90’ının daha önce kardiyopulmoner resüsitasyon uyguladığını ve 70 (%53.4) katılımcının daha önce hastane dışı kardiyak arrest vakalar ile karşılaşmış olduğunu gördük. Doktorların %66.7’si, hemşirelerin tamamı, acil tıp teknisyenlerinin %95.9’u, paramediklerin %97.1’i ve sağlık memurlarının %81.8’i daha önce kardiyopulmoner resüsitasyon ile ilgili bir eğitim/kurs almıştı (p=0.018). “Temel yaşam desteği sırasında göğüs basısı sayısı dakikada kaç kez olmalıdır?” sorusuna, Amerikan Kalp Cemiyeti’nin 2015 yılında yayınlamış olduğu kılavuzunu okuyan katılımcıların %76.7’si doğru cevap verirken, kılavuzu okumayanların %54.5’i doğru cevap vermiştir (p=0.014).
Sonuç: 112 sağlık çalışanlarının kardiyopulmoner resüsitasyon uygulamalarında bilgi düzeylerinde eksiklikler olduğunu belirledik. Bu eksikliklerin giderilmesi amacıyla, kılavuzlar ışığında ve düzenli aralıklarla eğitimli uygulayıcılar tarafından kardiyopulmoner resüsitasyon eğitim programları ve kursların düzenlenmesi gerektiği düşünülmüştür.