Whether the world is indeed governed by international institutions such as states and the United Nations or by the capital concentrated in the hands of the global elite is an important debate. It is another matter of debate whether the developments in the last two years serve to establish a single world government under the complete control of the global elite instead of the system based on the sovereignty of nation-states. It is known that this elite, which has decision-making mechanisms structured in the form of institutions such as CFR, Bilderberg, Chatham House, has started a new field of work on genetically modified products and vaccines through some well-known business people. In this context, the COVID-19 epidemic we live in today is the end product of pandemic trials such as MERS, SARS, H1N1 in the last 30 years. It is thought that the aim is to pass the world population to compulsory digital identity, to collapse the national economies with quarantines and to ensure the transition to a single world government. This study focuses on the details of this plan and where the great beginning we are in will evolve.
Dünyayı gerçek anlamda devletler ve Birlemiş Milletler gibi uluslararası kurumların mı yoksa küresel elitin elinde yoğunlaşan sermayenin mi yönettiği önemli bir tartışma konusudur. Son iki yıldır yaşanan gelişmelerin ulus-devletlerin egemenliğine dayalı sistemin yerine tam anlamıyla küresel elitin kontrolünde bir tek dünya hükümetinin kurulmasına hizmet edip etmediği de bir başka tartışma konusudur. CFR, Bilderberg, Chatham House gibi kurumlar biçiminde yapılanan karar alma mekanizmalarına sahip olan bu elitin bazı tanınmış iş insanları vasıtasıyla genetiği değiştirilmiş ürünler ve aşılarla ilgili yeni bir çalışma alanı başlattığı bilinmektedir. Bu bağlamda, bugün yaşadığımız COVID-19 salgını, son 30 yılda MERS, SARS, H1N1 gibi pandemik denemelerin son ürünüdür. Amacın dünya nüfusunu zorunlu dijital kimliğe geçirmek, ülke ekonomilerini karantinalarla çökertmek ve tek dünya devletine geçişi sağlamak olduğu düşünülmektedir. Bu çalışmada, bu planın detayları, içinde bulunduğumuz büyük başlangıcın nereye evirileceği üzerinde durulmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Derleme Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Temmuz 2021 |
Gönderilme Tarihi | 19 Ocak 2021 |
Kabul Tarihi | 27 Haziran 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Lectio Socialis is a prestigious, international, and peer-reviewed journal that aims to provide a platform for scholars and researchers to share their work and ideas on policy-relevant topics related to social sciences. The journal welcomes high-quality articles from a wide range of disciplines, including economics, political science, public administration, business administration, international relations, urban planning, sociology, psychology, history, jurisprudence, and philosophy. The primary objective of Lectio Socialis is to maintain a vibrant, independent, and unbiased environment for scholars and researchers from different parts of the world to present their research, exchange ideas, and contribute to the advancement of knowledge in their respective fields.