Göçü kısıtlamak, ister insanların ülkesinden/bölgesinden ayrılmasını engellemek şeklinde olsun isterse onların bir ülkeye, şehre veya bölgeye girmesini yasaklamak şeklinde olsun, insanların hareket hürriyetini sınırlandırmak anlamına geleceği için aslında genel anlamda hürriyeti kısıtlamaktır. Hareket etmesi engellenen veya yasaklanan bir kişi daha az özgür hale gelir. Göç tartışmalarında bu basit gerçeğe bazen değinilmekle birlikte, nadiren önem atfedilir. Bunun en az iki sebebi var. Birincisi, tartışmalar büyük oranda göçün neticeleri ve özellikle mevcut topluma katılacak olan göçmenlerin çokluğu üzerinden yürütülmektedir. Göçmenlerin istihdam, sosyal hizmetler, kamu altyapısı, ev fiyatları ve o yerin genel durumu üzerindeki etkileri, düşünceleri şekillendiren ana konular olarak ön plana çıkmaktadır. İkinci sebep, insanların yabancıların kayıpları veya uğradıkları zararlarla ilgilenmesinin zor (ve hatta olağandışı) olmasıdır. Bununla birlikte, kendi yurttaşlarını veya kendilerini etkileyebilecek zararlar konusunda kaygı duymalarının ise çok normal olmasıdır. Bu sebepler, insanların göç konusundaki sınırlandırmaların hürriyet üzerindeki etkilerine dikkat etmek için pek de istekli olmamasına yol açıyor.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2015 Sayı: 80 |