İnsanoğlu, her devirde ve her toplumda iftiraya uğrama hususunda çeşitli sorunlarla uğraşmak zorunda kalmış ve hep bir mücadele içinde olmuştur. Bazı insanlar, kendi çıkarları uğruna menfaat ve makam elde etmek, itibar kaybettirmek gibi düşüncelerle nefislerinin de etkisiyle iftira atmaktan çekinmemişlerdir. Kur’an’ın da yasakladığı kötü davranışlardan ve büyük günahlardan birisi olan iftira, hiçbir topluma ait değildir ve hiçbir toplum tarafından da hoş görülmemiştir. İftira, insanlar arasındaki sevgi, dostluk ve güveni zedeleyip düşmanlığı arttırdığı ve toplumun düzeninin bozulmasına sebep olduğu için toplumda bir ahlak problemi ve manevi bir hastalık olarak kabul edilmiştir.
Yaşadığı toplumun bir ferdi olarak hayattan kendini uzak tutmayan klasik Türk edebiyatı şairleri, iftira konusuna karşı kayıtsız kalmamışlar; çoğu zaman kişiye maddi ve manevi sıkıntı veren iftira ve iftirayla ilgili yaşananları, eserlerine yansıtmışlardır. Bazı şairler, iftira atmanın ve iftiraya uğramanın olumsuzluklara sebebiyet vermesinden dolayı insanları uyarmış; devrin insanına, bozulan dünya düzenine, toplumun aksayan yönlerine dikkat çekmek istemişlerdir. Bazı şairler de iftirayla ilgili kavram ve terimleri şiirlerinde kullanırken divan şiirinin geleneğinden, anlam dünyasından yararlanmışlardır. Klasik Türk şiirinde genellikle canını sevgiliye seve seve feda eden âşık ile iftira mağduru ve sevgili ile müfterî arasında, bazen de kuru iftiraya uğrayan âşık ile âşığa iftira atmaktan çekinmeyen rakip arasında ilgi kurulmuştur.
Bu çalışmada, klasik Türk şiiri ile sosyal hayat arasındaki ilişkiyi ortaya koymak amacıyla, makale sınırları içinde iftirayla ilgili terim ve kavramlarla ilgili bilgiler verilmiş ve iftiranın klasik Türk şiirindeki yansımalarına şiir örnekleriyle genel başlıklar halinde dikkat çekilmek istenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |