Türk anlatı geleneğinde kimi zaman alp, kimi zaman Celâlî olarak karşımıza çıkan Köroğlu, yüksek zümreye karşı sosyal adaleti savunmaya ant içmesiyle hafızalarda yer edinmiş bir destan kahramanıdır. Türk destan geleneğinde bu kadar çok yönlü bir kahramanın belleğimizde hala varlığını koruması her çağa ve döneme göre geçirdiği değişim ve dönüşümle bağlantılıdır. Bunun yanı sıra Köroğlu, sadece bir destan kahramanı değildir; o, mitolojik ve efsanevi kimliğiyle de farklı bir yere sahiptir. Köroğlu’nun farkındalık yolculuğu mezarda doğumundan başlayıp mağarada kırklara karışmasına kadar devam eden bir erginlenme sürecidir. Köroğlu’nun erginlenme süreci doğumundan mistik ölümüne kadar karanlık-aydınlık mitolojik zıtlığı üzerine kuruludur. Köroğlu’nun bireyleşme yolcuğundaki karanlık ve aydınlık zıtlığı; mezar, kırat, mağara gibi pek çok önemli sembolün etrafında şekillenir. Mağara sembolü de Köroğlu fenomenolojisinde karanlıktan aydınlığa geçişte erginlenmeyi tamamlayan mekânlardan biridir. Mağara, Türk kültüründe mitlerden beri yer alan arketipik bir semboldür. Mağara, hem başlangıç hem sondur. Mağara, doğum ve ölümün mekânıdır. Çünkü mağara, arketipsel anlamda bireyin değiştiği, dönüştüğü, kendi benliğini bulduğu ve erginlenerek yeniden doğduğu mistik bir mekândır. Bu çalışmada Köroğlu’nun farkındalık yolculuğunda karanlıktan mağaradan aydınlığa geçişi C.G. Jung’un arketipsel sembolizm bakış açısından yola çıkarak incelenmiştir. Köroğlu’nun varoluşsal yolculuğu yeniden doğuş kavramı çerçevesinde sembolik olarak çözümlenmiştir. Sonuç olarak Köroğlu’nun erginlenme sürecinde mağaranın sembolik rolü tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 21 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 23 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 |