İnsanın yeryüzü serüveninde yaşadığı yaşam
alanına uyum sürecinde iletişimin katkısı büyüktür. Bir anlamda iletişim,
insanoğlunun bu dünya hayatında olmazsa olmazıdır. Ayrıca, insanın yaşadığı
dünyada tüm varlıklarla olan münasebeti, onun yaşama verdiği değeridir. Toprak
ve su ile iletişim, bir yönüyle tarım ve hayvancılık için gereklidir. Bu durum
ise insanın yaşamı ve yaşamının devamlılığı için geçerlidir. Bunun yanı sıra
insanlık olarak da her bireyin kendisiyle ve diğer insanlarla olan iletişimi
söz konusudur. Bu ise, insanın yeryüzünde birlikte yaşama gerekliğinin bir
tezahürüdür. İnsanların iletişimi, ilk insanlardan bugüne süregelmiştir.
Tarihin değişik süreçlerinde bu iletişimin formu da değişmiş olup beden dilinin
yanı sıra yazılı ve sözlü iletişim araçları da kullanılmıştır.
İnsanlık tarihinin önemli iletişim
araçlarından biri de mektuplardır. Duygu, düşünce, fikir, hedef ve amaçları belirtme
ve bunları paylaşma arzusu ve gerekliliği sonucu çeşitli formlarda/şekillerde
mektuplar yazılmıştır. Muhteva olarak farklı konularda yazılabilen mektupların
bir türü de edebî mektuplardır. Şair ve yazarlar kendi edebî düşüncelerini
özelde ise duygu ve düşüncelerini karşılıklı olarak veya kendi duygularını
karşılarında birisi varmış edasıyla mektup türünde yazıya aktarırlar.
Klâsik Türk Edebiyatında manzum veya mensur
yazılmış birçok mektup bulunur. Bunların bir kısmı şairlerin kendi şiir
kitapları olan divanlarında, başkaları tarafından derlenen mecmularda ve münşeat
mecmularında görülebilir. Mesnevilerde olay örgülerinde mektuplaşmaların
varlığı bilinir ve bu tür eserlerde birçok mektup örneği bulunur.
Duygu ve düşüncelerini tabiattaki nesnelere,
sembolik özelliği gereği özelde rüzgâra/havaya açıklayan ve onun vasıtasıyla
haber gönderip alma ekseninde yazılmış manzum mektup örneklerinden birisi de
Mardinli Aklî’ye aittir. Aklî’nin mektubu, şair ve şiir değerlendirmeleri
açısından da önemlidir.
Aklî’nin bu mektubu, karma bir özellik
gösteren ve içinde başka manzum mektupların da bulunduğu Kasımî mecmuasında
geçmektedir. Aklî bu mektubunda Bağdat’ta yaşayan şairler ve Bağdat hakkında
bilgiler vermiştir. H. 1034/M. 1625 yılına tarihlenen yazma mecmua içinde geçen
şairlerin büyük çoğunluğunun ayrıca bahse konu mektupta ismi geçen şairlerin
yaşadıkları döneme bakıldığında Aklî’nin en erken 16. yüzyıl veya en geç 17. yüzyılın
ilk çeyreğinde şiirleriyle tanındığı ve mecmualarda yer aldığı söylenebilir. Bu
yüzyılda Aklî mahlasıyla şiir yazan şairler olmakla birlikte çalışmaya esas
Mardinli Aklî hakkında Klâsik Türk edebiyatının birincil kaynaklarında bilgi
bulunmamaktadır.
Bu makalede Mardinli Aklî’nin bahse konu
mektubu yeni yazıya aktarılıp içeriği hakkında değerlendirmelerde
bulunulacaktır. Mektubun Arap harfli tıpkıbasımı ek olarak sunulacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Temmuz 2018 |
Gönderilme Tarihi | 31 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 |