Sözlüklerde genel olarak “ılıca” ve “germâbe” karşılıklarıyla yer alan kaplıcalar, yer altından çıkan sıcak ve mineralli suların tedavi ve yıkanma amacıyla kullanıldığı yapılardır. Hamamlardan farklı olarak tedavi özelliğinin ön plana çıktığı kaplıcalar, Osmanlı toplum hayatında önemli yere sahiptir. Kaplıcalar bu dönem edebiyatında da türlü ilgilerle gerek seyahatname, şehrengiz gibi türlerde gerekse divanlardaki şiirlerde söz konusu edilmiştir. Şairler, kaplıcayı redif olarak belirledikleri gazeller de kaleme almışlardır.
Taranan divanlarda XV. yüzyıl şairlerinden Necâtî ile Sehî, XVI. yüzyıldan Nev’î ve XVII. yüzyıldan Vahyî’nin birer kaplıca redifli gazeli tespit edilmiştir. Bu yazıda redifi kaplıca olan şiirler incelenerek kaplıcaların şiirde hangi özellikleriyle yer aldığı, hangi hayal ve benzetme unsurlarıyla ilişkilendirilerek kullanıldığı gibi sorulara cevap aranacaktır. Ayrıca şairlerin bu şiirlerde ortak ifade ve unsurlardan yararlanıp yararlanmadığı da incelenecektir. Böylece toplumsal hayata ait bir unsur olarak kaplıcaların şiire nasıl yansıdığı ortaya konmaya çalışılacaktır.
Anahtar kelimeler: Divan şiiri, gazel, redif, kaplıca.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2020 |
Gönderilme Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |