İlk önce Araplarda ortaya çıkan daha sonra Farslara oradan da Türklere geçen aruz vezninin Türkçeye tatbikinde çeşitli sıkıntılar yaşanmıştır. Türkçede uzun sesin bulunmayışı bunun temel sebeplerindendir. Özellikle Eski Anadolu Türkçesinin geçerli olduğu dönemlerde bu sıkıntı şairleri kelimelerin imlâsına müdahale etmeye mecbur bırakmıştır. Böylelikle aruza bağlı gelişen bir imlâ uygulaması ortaya çıkmıştır. Aruz imlâsı da denilen bu uygulama genellikle içerisinde uzun ses barındırmayan Türkçe kelimeler için geçerlidir. Ancak yapılan çalışmalar gösteriyor ki sadece Türkçe kelimelerde değil Arapça ve Farsça kelimelerde de bir takım imlâ değişiklikleri yapılmıştır. Bu uygulama Türkçe kelimelerde genellikle kısa seslerin uzun okunmasını sağlamaya yönelikken Arapça ve Farsça kelimelerde uzun seslerin kısa okunmasına yöneliktir.
Bu makalede Cemâl-i Halvetî’nin 15. yüzyılın ikinci yarısında kaleme aldığı Esrâr-ı Garîbe adlı mesnevisinin Kastamonu Yazma Eserler Kütüphanesi 37 Hk 145/2 numarada kayıtlı nüshası üzerinde müstensihin metnin istinsahında uyguladığı aruz imlâsı ve çeşitli aruz tasarrufları incelenmiştir.
Aruz vezni aruz imlâsı aruz tasarrufları Esrâr-ı Garîbe Eski ANadolu Türkçesi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Kasım 2020 |
Gönderilme Tarihi | 7 Ekim 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |