Bahr-i tavîl terimi, hem bir aruz bahrini hem de bir nazım şeklinin alt formunu karşılamaktadır. Vezin olarak neredeyse hiç
tercih edilmese de birçok şairin bahr-i tavîl formunda şiir yazdığı bilinmektedir. Anadolu sahasındaki ilk örneğini XV. yüzyıl
şairi Ahmed Paşa’nın kaleme aldığı bahr-i tavîl, nazım ile nesir arasında bir konuma ve köprü niteliğine sahiptir. Tef’ilelerden
oluşmasıyla nazma; secilerle yapılan iç kafiyeleriyle de nesre yakınlaşmaktadır. Mısralardaki tef’ile sayısını şairin isteği ve
hünerinin belirlediği uzun mısralardan oluşan bahr-i tavîl, divan şairlerinin fark yaratma çabalarının bir tezahürü olarak da
değerlendirilebilir. Bu konudaki literatürün genel çerçevesi, araştırmacılar tarafından belirlenmiş; araştırmalar neticesinde
Ahmed Paşa, Seyfî, Gelibolulu Âlî, Muhibbî, Birrî, Fedâyî, Fehîm-i Kadîm, Şeyh Gâlib, Bayburtlu Zihnî gibi birçok şairin bahr-i
tavîl tarzında şiir yazdığı tespit edilmiştir. Bu çalışmada da Fehîm, Yahyâ ve Zâhirî mahlaslı şairlerin bahr-i tavîlleri
yayımlanarak alana katkı yapılmaya çalışılacaktır. Ayrıca divanlarında bahr-i tavîl bulunduğu hâlde literatüre girmemiş iki
şairin (Fezâyî ve Kâşif Es’ad) üç bahr-i tavîli de söz konusu edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Klasik Türk Edebiyatı, bahr-i tavîl, aruz, şiir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ocak 2021 |
Gönderilme Tarihi | 12 Ağustos 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 7 Sayı: 1 |