Asıl adı Oğuz Haluk Alplaçin olan Hayalet Oğuz (1929-1975); aslen Diyarbakırlı olmasına rağmen Ankara’da doğan, İstanbul’da yaşayan Cumhuriyet döneminin en önemli marjinallerinden biri olarak kabul edilir. Hayalet Oğuz, marjinalliğininin yahut bohemliğinin yanı sıra entelektüel kimliği ile dönemin neredeyse tüm tanınmış entelektüelleri ve sanatçılarıyla içli dışlı olmuş çok yönlü bir anti-karakterdir. Bu makalenin amacı Türk edebiyatı ve entelektüel çevrelerde yer edinmiş Hayalet Oğuz’un sıra dışı hayatını anlatmaktır. Hayalet Oğuz’un bazen kara mizaha kaçan yaşamından fragmanlar sunmaktır. Hayatında; şiir, düzyazı, çeviri ve senoryo gibi değişik yazı türlerini denemesine rağmen telif eser yayımlamayan Hayalet Oğuz daha sonra marjinal yaşamıyla efsaneleşmiş ve edebiyat tarihinde yer edinmiştir. Bu vesileyle onun sıra dışı ve hayaletimsi yaşamında bazı mizahi ve ibretlik anektotlar sunulmaya gayret edilmiştir. Bu günübirlik yaşayan fevkalade figürün yaşam felsefesinin mizahî yönüne göndermede bulunulmuştur. Ayrıca onun birçok yazar, şair ve entelektüel üzerinde bıraktığı etkilere de dikkat çekilmiştir. Bunun yanı sıra Hayalet Oğuz’un efsanevileşme eğiliminde olan bir kişilik olduğu da tartışılmıştır. Nihayet, yaşarken veya öldükten sonra pek çok insanı etkilemeye devam eden ve son derece ilginç hayatıyla film senaryolarına konu olabilecek Hayalet Oğuz’un Türkiye’nin kültür ve edebiyat hayatında ne kadar renkli ve mizahî bir sima olduğu gösterilmeye çalışılmıştır. Bu vesileyle, bundan sonra Hayalet Oğuz’un daha çok entelektüel dünyanın gündeminde olacağı ve tartışılacağını umuyoruz.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2024 |
Gönderilme Tarihi | 17 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 20 Nisan 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 10 Sayı: 2 |