Concepts of “good” and “evil” are concepts that cannot
be evaluated independent of one another but that most of the time cannot be
separated from one another with certain lines. The concepts of “bad” and
“evil”, which express matters that harm people themselves or their environment,
have always led to attempts to avoid these and the seeking of goodness.
Humanity, which is contained within the efforts to avoiding evil and reaching
goodness whose sources are sought after in many places, reflects the perceptions
and acceptances belonging to evil, the feelings and attitudes that it developed
against that based on its own lives, feelings, thoughts, beliefs, ideals, and
dreams towards the verbal narratives that it brought about. The first texts
that emerged from the battle between “good and evil” within verbal narratives
are mythical texts. Legends that are a continuation of these have become texts
in which this battle rages on throughout the ages over different characters.
Especially new religious assumptions that deeply affect the life of society
cause various perceptions and acceptances in the narratives of Turks who had
accepted Islam and caused the emergence of new motifs that perform different
functions. In one Turkish legend after the conversion to Islam the Legend of
the Battal Ghazi (Battalnâme), while the hero, who has no purpose other than
the effect of Islam and the spread of this religion, symbolizes good, his
battles with various fantastic-mythical entities that symbolize evil are
witnessed, apart from the non-Islamic soldiers with whom he fights. These
entities have not only added extraordinary significance to epic texts but have
created examples of the battle between good and evil reflected in verbal
products after the mythical texts.
“İyi” ve “kötü” kavramları, birbirinden bağımsız olarak
değerlendirilemeyen ancak çoğu zaman da kesin çizgilerle birbirinden
ayrılamayan kavramlardır. İnsanın kendisine ve çevresine zarar veren hususları
ifade eden “kötü” ve “kötülük” kavramları, onun her zaman bundan kaçınmaya
çalışmasına ve iyiliği aramasına neden olmuştur. Kaynağı pek çok farklı yerde
aranan kötülük karşısında kaçınma ve iyiliğe ulaşma çabası içerisinde olan
insanoğlu, kötülüğe dair algı ve kabullerini, ona karşı beslediği duygu ve
tutumlarını, kendi hayatlarından, duygularından, düşüncelerinden,
inançlarından, ideallerinden ve hayallerinden yola çıkarak meydana getirdiği
sözlü anlatılara da yansıtmıştır. Sözlü anlatılar içerisinde “iyi-kötü”
çatışmasından doğan ilk metinler, mitik metinlerdir. Onların bir devamı
niteliğinde olan destanlar da bu mücadelenin farklı karakterler üzerinden
çağlar boyunca işlendiği metinler olmuştur. Özellikle toplum hayatını derinden
etkileyen yeni din kabulleri, İslamiyet’i kabul eden Türklerin anlatılarında da
çeşitli algı ve kabullerin değişmesine veya farklı fonksiyonlar icra eden yeni
motiflerin doğmasına neden olmuştur. İslamiyet’ten sonraki Türk destanlarından
birisi olan Battal Gazi Destanı’nda (Battalnâme’de) da İslamiyet’in etkisi ile bu
dini yayma gayesinden başka hiçbir amacı olmayan kahramanın, iyiliği sembolize
ederken, karşısında savaştığı kâfir askerleri dışında, kötülüğü simgeleyen
çeşitli fantastik-masalsı varlıklarla da mücadelelerine şahit olunur. Bu
varlıklar, destan metnine sadece olağanüstülük katmakla kalmamış, aynı zamanda
mitik metinlerden itibaren sözlü ürünlere yansıyan iyi-kötü çatışmasının örneklerini
de oluşturmuşlardır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 19 Nisan 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 11 Sayı: 22 |