As one of the
oldest and most widespread forms of anonymous Turkish poetry, the manis which
are kept alive throughout the entire Turkish geographical region, are said by
many different performers in a very wide execution environment with about every
subject, particularly about love. As it is in all branches of art, it is known
that in the art of cinema, the socio-cultural circle in which the artist is
located in has affected the artists'
products as primary. In other words, each artist reflects the traditional
structure of the society to which he belongs, with certain dimensions in his
art. In the context of the ongoing
national cinema debates since the 60's, reflections of this understanding are
felt in the works created in Turkish cinema and in the generation of Yeşilçam.
In the
accumulation of eighty-two films which belongs to Kemal Sunal, it is not to be
expected that, traditional folkloric knowledge hasn’t appear in story braid,
scenes or technical features like décor at applications of film producers and
directors or Kemal Sunal’s personal representations. So it’s important that
Kemal Sunal movies should be examined in the context of folk culture, in an
interdisciplinary perspective. In this paper, which focuses on the manis in the
folkloric presentations in Kemal Sunal’s movies, in the context of the mentioned
wiev, the mani form will try to explain, and a short presentation will be done
about cinema and folklor relation. Finally the mani performings in Kemal
Sunal’s movies will be evaluated according to the context of performings,
stagings and presentation skills.
Anonim Türk şiirinin en eski ve yaygın
türlerinden biri olarak hemen tüm Türk coğrafyasında işlerlikle yaşatılmaya
devam edilen maniler, başta sevgi olmak üzere insan hayatında
karşılaşılabilecek her konuyla ilgili olarak çok geniş bir icra ortamında,
birbirinden farklı pek çok icracı tarafından söylenegelmektedir. Tüm sanat
dalları içinde olduğu gibi, sinema sanatında da sanatçının içinde bulunduğu sosyokültürel
çevrenin, ürünlerini birincil ölçüde etkilediği bilinmektedir. Bir başka
ifadeyle, her sanatçı mensup olduğu toplumun geleneksel yapısını sanatında
belirli ölçülerle yansıtmaktadır. 60’lı yıllardan beri süregelen ulusal sinema
tartışmaları bağlamında, Türk sinemasında ve daha sonraki Yeşilçam kuşağında
vücuda getirilen eserlerde bu anlayışın yansımaları hissedilmektedir.
Seksen iki filmlik bir sinema külliyatı
içinde Kemal Sunal filmlerinde de,
yapımcıların-yönetmenlerin uygulamalarında ya da salt Sunal’a ait şahsi
temsillerinde, gerek yapımların hikâye örgüsü içerisinde, gerekse sahne, dekor
gibi teknik özellikleri itibariyle, geleneksel kültürel ögelerden yararlanılmamış
olması, bu kültürel ürünlerin izlerinin yapımlarda yansıtılmamış olması asla
beklenemeyecek bir olgudur. Bu bakımdan Kemal Sunal filmlerinin halk kültürü
bağlamında disiplinler arası bir bakışla çeşitli incelemelere de tabi tutulması
önem arz etmektedir.Kemal Sunal filmlerindeki halk bilimsel temsillerden mani
türünün ele alındığı bu çalışmada, sözü edilen bakış çerçevesinde, mani kavramın
tanımı ve sinema- halk bilimi ilişkisi bağlamında kısa bir sunuş yapılmasının
ardından, Kemal Sunal’ın rol aldığı filmlerdeki mani icraları, bağlamlarına,
sahneleniş, sunuluş biçimlerine göre değerlendirilerek yorumlanacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Haziran 2018 |
Gönderilme Tarihi | 19 Mayıs 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 11 Sayı: 22 |