Dünyanın dört bir yanındaki kentsel ve kırsal topluluklar hayatta kalabilmeleri ve geçimlerini devam ettirebilmeleri için büyük oranda doğal kaynaklara bağımlıdır. Ancak, insanlar ve doğal kaynaklar arasında kurulan bu ilişki, 20. yüzyılın son çeyreğinden beri kalkınmaya öncelik verilen politikalar nedeniyle bozulmakta ve söz konusu topluluklar ekolojik bir kriz ile karşı karşıya kalmaktadır. Doğa ve doğrudan ona bağımlı toplulukların karşılaştıkları bu krizle mücadele edebilmek için çeşitli girişimlerde bulunulmuş ve farklı yöntemler geliştirilmiştir. Ortaya atılan ve geliştirilen yöntemlerden birisi de, Çevresel Etki Değerlendirmesidir. Buradan hareketle çalışmada, ilk olarak Çevresel Etki Değerlendirmesi yöntemine ilişkin teorik bir çerçeve çizilmektedir. İkinci olarak ise, teorik düzeydeki tartışmaların uygulamaya nasıl yansıdığı analiz edilmektedir. Bunun için Türkiye’de gıda alanında uygulanan Çevresel Etki Değerlendirmesi analizleri ve sonuçları incelenmektedir. Yumurta, süt ve süt ürünleri, kırmızı et, bitkisel yağ ve balık gibi gıda ürünlerini kapsayan Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporlarına bakıldığında, teorik düzeydeki etkinliğin uygulama aşamasına yansıtılamadığı görülmektedir. Uygulamada Çevresel Etki Değerlendirmesinin çevresel değerleri korumak bir yana çevresel tahribatı meşrulaştırıcı bir araç haline getirildiği anlaşılmaktadır.
Urban and rural communities around the world heavily depend on natural resources for their survival and subsistence. However, this relationship between human and natural assets has been deteriorating due to policies that have been prioritized development since the last quarter of 20th century, ending up with an ecological crisis. Various attempts have been made and several methods have been developed to combat this crisis which has been faced by nature and communities that are directly dependent on it. One of the methods proposed and advanced is Environmental Impact Assessment. This paper, firstly attempts to draw a theoretical framework regarding Environmental Impact Assessment. Secondly, it is analyzed how theoretical discussions are reverberated in practice. To do so, the analysis and results of Environmental Impact Assessment reports, prepared in the food sector of Turkey are examined. Considering the Environmental Impact Assessment’s reports covering food products such as eggs, milk and dairy products, meat, vegetable oil and fish, it is observed that efficiency emphasized in theoretical level can not be reflected on the implementation phase. In practice, it is reasoned that Environmental Impact Assessment has been turned into a tool that legitimizes environmental damages, rather than protection environmental values.
Environmental Impact Assessment EIA Regulation EIA Report Environmental Impacts Food Industry
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | July 27, 2021 |
Submission Date | December 5, 2020 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 8 Issue: 2 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.
The author(s) bear full responsibility for the ideas and arguments presented in their articles. All scientific and legal accountability concerning the language, style, adherence to scientific ethics, and content of the published work rests solely with the author(s). Neither the journal nor the institution(s) affiliated with the author(s) assume any liability in this regard.