The public sphere, in its simplest form, refers to the space where rational, equal and free individuals communicate independently of any authority on a political issue.From Ancient Greek to present, the content of pubcil sphere has changed depending on the socio-economic conditions and technological developments.Especially the internet technology that emerged at the end of the 20th century has opened a new topic for public sphere discussions.Some digital platforms which called new media, are defined as public sphere because they open the independent public communication to everyone.However, because of the deficiencies of new media platforms about space and action, the idea of these platforms cannot be defined as public sphere has also revealed.In this study, the potential of metaverse which is the one of the most popular new generation internet platforms, to create a public sphere has been examined and it has been evaluated that this space can create an alternative to the deficiencies of classical new media platforms in terms of space and action.
Kamusal alan, en basit şekliyle, rasyonel, eşit ve özgür bireylerin politik bir konuda herhangi bir otoriteden bağımsız şekilde iletişime geçtikleri alanı ifade eder. Antik Yunan'dan günümüze değişen sosyo-ekonomik koşullara ve teknolojik gelişmelere bağlı olarak kamusal alanın içeriği de değişime uğramıştır. Özellikle 20. Yüzyılın sonlarında ortaya çıkan internet teknolojisi kamusal alan tartışmaları için yeni bir başlık açmıştır. Yeni medya olarak adlandırılan dijital platformları, özgür kamusal iletişimi herkese açık kıldığı için kamusal alan olarak kabul eden görüşler söz konusudur. Ancak yeni medya platformlarının mekân ve eylem konusunda eksikliklere sahip olması bu mecraların kamusal alan olarak tanımlanamayacağı fikrini ortaya çıkarmıştır. Bu çalışmada, yeni nesil internet platformları arasında en popülerlerinden biri olan metaverse uzamının kamusal alan oluşturma potansiyeli incelenmiş ve bu uzamın klasik yeni medya platformlarının mekân ve eylem konusundaki eksikliklerine bir alternatif oluşturabileceği değerlendirilmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | March 29, 2023 |
Submission Date | December 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 10 Issue: 1 |
This work is licensed under a Creative Commons Attribution 4.0 International License.
The author(s) bear full responsibility for the ideas and arguments presented in their articles. All scientific and legal accountability concerning the language, style, adherence to scientific ethics, and content of the published work rests solely with the author(s). Neither the journal nor the institution(s) affiliated with the author(s) assume any liability in this regard.