Son dönemlerde bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan
gelişmeler ve sermayenin hareketini sınırlayan engellerin ortadan kalkması
sonucunda finansal piyasalara aynı anda tüm dünyada ulaşılmasıyla birlikte
finansal piyasalar arasında ki entegrasyon giderek artmıştır. Yaşanan
gelişmeler ülkeleri birbirlerini derinden etkilemiş ve daha bağlantılı hale
getirmiştir. Finansal piyasalarda yaşanan gelişmeler ve entegrasyon sayesinde,
bireysel ya da kurumsal tüm yatırımcılar, yatırım yapacakları ülkeler hakkında
bilgi edinme sorunu baş göstermiştir. Bu noktada yatırımcıların yatırım
yapacakları ülke ya da işletme ile ilgili olarak güven sorununu ortadan
kaldırmak için kredi derecelendirme kuruluşları ortaya çıkmıştır. Uluslararası
kredi derecelendirme kuruluşları, finansal piyasalar arasında fon fazlası ve
fon açığı olan taraflar arasında bilgi asimetrisi sorununu minimize etmeyi
hedeflemektedirler. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları ülkelerin
kredi riskini ortaya koyan bir başka ifadeyle finansal yükümlülüklerin
karşılanabilme yeteneği ve işletmelerin bir göstergesi olarak
değerlendirilebilmektedir. Bu açıdan değerlendirildiğinde ülkelerin ilgili
kuruluşlarca belirlenen kredi derecelendirme notları, ilgili ülkenin
uluslararası piyasalara erişimine, borçlanma maliyetlerine, potansiyel
yatırımcı kapasitesinin artması gibi bir takım parametreler üzerinde etkili
olduğu gözlemlenmektedir. Bu açıdan ele alındığında SP, Moodys ve Fitch’in
2002-2018 yılları arasında Türkiye için vermiş oldukları kredi not açıklamaları
sonrasında BIST 100 de yer alan ilgili seçili sektörler üzerinde etkisinin olup
olmadığı olay çalışması metodu yardımıyla incelenecektir.
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşları Olay Çalışması Metodu Anormal Getiri
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Ekonomi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2019 |
Kabul Tarihi | 19 Mart 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |