İslam tarihinde Müslümanların askeri ve siyasi açıdan en büyük muvaffakiyetleri
arasında zikredilen İspanya’nın fethi ilim, edebiyat, sanat ve
mimari alanlarında harikulade izler bırakarak yedi asır sonra nihayet bulmuştur.
Son iki buçuk asır İber Yarımadası’nın Güneydoğusuna sıkışıp kalan
Müslümanlar bir taraftan Kastilya ve Aragon gibi krallıkların tehdit ve
saldırılarına maruz kalırken diğer taraftan da içeride hâkimiyet mücadeleleriyle
takatlerini tüketmişlerdir. Endülüs’te Müslümanların son kalesi olan
Nasrîlerin son yıllarında sır kâtipliği gibi önemli bürokratik görevler üstlenmiş
İbn Âsım güçlü bir edebiyatçı ve nüfuzlu bir fakihtir. En yakını olduğu
Sultan Gâlib Billâh’ın defalarca tahttan indirilmesiyle siyasi çalkantıların
yaşandığı, çekirge istilasının ekonomiyi mahvettiği, Hristiyan saldırılarının
kapıya dayandığı ve tüm bunların da ötesinde Müslümanların Hristiyanca
yaşamaya meylettiği bir devre tanıklık etmiştir. Yaşadığı olumsuzluklar onun
isyanını değil, bilakis kadere olan teslimiyetini kuvvetlendirmiştir. Musibetler
içerisinde ilahi adalet ve rahmetin tecellilerini bizzat gördüğü için yaşadığı
huzur dolu halet-i ruhiyeyi hayat tecrübelerinin içerisinde Müslümanlara
aktarmak istemiştir. Bu çalışmada İbn Âsım’ın mevzubahis eseri içerik
bakımından incelenecektir. el-Ferac be’deş-şidde başlıklı telif geleneğinin
bir devamı sayılabilecek eser tasviri bir yöntemle ele alınacaktır.
Arap Dili ve Belağati Endülüs Edebiyatı İbn Âsım Ebû Yahyâ Cenneu'r-Ridâ Nasriler,
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Haziran 2021 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 8 Sayı: 1 |
Marifetname Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.