Theodor Kipp, bundan yüz yılı aşkın bir süre önce geçersiz bir sözleşmenin irade sakatlığı nedeniyle tekrar geçersiz hale getirilip getirilemeyeceği özelinde hukukta “çifte etki” (Doppelwirkung) kuramını ortaya atmıştır. Kipp’in bu kuramı kavram hukukçuluğundan menfaat hukukçuluğuna geçiş sürecinin önemli bir parçası olarak görülmektedir. Özünde hukukun pozitif bir bilim değil, normatif bir karakteri haiz olduğunu yansıtan bu kuram, yıllar sonra geçersiz bir sözleşmenin ifası sırasında meydana gelen aksaklık nedeniyle yenilik doğuran bir hakkın kullanılması yoluyla çözülüp çözülemeyeceği bağlamında yeniden gündeme gelmiştir. Alman Federal Mahkemesi 2000’li yıllarda verdiği radar uyarı cihazlarının satışına ilişkin kararlarında bu hususa ilişkin benzer konularda farklı sonuçlara varmıştır.
Kipp bu kuramını 1911 yılında ortaya koyduktan sonra, yeni öğretide özel hukuk alanında menfaat odaklı yeni kuramlar geliştirilmiştir. Bunlardan özellikle “esnek hükümsüzlük” yaptırımı veya bazı yazarların deyişiyle geçersizlik normlarının teleolojik redüksiyona tabi tutulması, Kipp’in çifte etki kuramı ışığında geçersiz bir sözleşmenin ifası sırasında meydana gelen bir aksaklık nedeniyle iptal, dönme, fesih, geri alma (cayma) gibi yenilik doğuran haklarla çözülüp çözülemeyeceğini belirlemekte yol gösterici bir işleve sahiptir.
Theodor Kipp Çifte Etki Doppelwirkung Esnek Hükümsüzlük (Esnek Geçersizlik) Yenilik Doğuran Hak
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hukuk |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 28 Sayı: 2 |