Araştırmada psikolojik sağlamlık ile travma sonrası gelişim arasındaki ilişkide olumlu ve olumsuz dinî başa çıkmanın aracılık etkisinin olup olmadığının incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırmada yöntem olarak ilişkisel tarama modellerinden aracılık modeli kullanılmıştır. Araştırmanın veri seti “Kısa Psikolojik Sağlamlık Ölçeği”, “Travma Sonrası Gelişim Ölçeği (TSGÖ-G)”, “Dinî Başa Çıkma Ölçeği” ve kişisel bilgi formu kullanılarak oluşturulmuştur. Araştırma kapsamında Türkiye’nin farklı bölgelerinde yaşayan, 18 yaş üstü 322 gönüllü katılımcıdan Google Form aracılığıyla veriler toplanmıştır. Ancak 11 katılımcı herhangi bir travma yaşamadığını belirttiğinden analize travma yaşantısın olduğunu bildiren 311 katılımcının verileri ile devam edilmiştir. Verilerin analizi SPSS 25 paket programı kullanılarak yapılmıştır. Araştırma kapsamında yapılan analizler verilerin normal dağılım sergilediğini gösterdiğinden verilerin analizi parametrik testlerden t-testi, One Way ANOVA testi, korelasyon ve regresyon testlerinin yanı sıra aracılık analizi için Hayes tarafından geliştirilen SPSS PROCESS Makro eklentisi (Model 4) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Araştırmada katılımcıların psikolojik sağlamlık, travma sonrası gelişim, olumlu dinî başa çıkma ve olumsuz dinî başa çıkma düzeylerinde yaş, medeni durum, sosyo-ekonomik düzey değişkenlerine göre gruplar arasında anlamlı farklılık olduğu, cinsiyet ve eğitim düzeyi değişkenlerine göre ise gruplar arasında anlamlı farklılaşmanın olmadığı görülmüştür. Buna göre 18-24 yaş grubunun psikolojik sağlamlığı 25-34 yaş grubu dışında tüm yaş gruplarından anlamlı derecede düşük bulunmuş, 35-44 yaş grubunun 25-34 yaş grubuna göre anlamlı derecede daha sık olumlu dinî başa çıkmaya başvurduğu belirlenmiştir. Evlilerin psikolojik sağlamlıklarının bekarlardan anlamlı derecede yüksek bulunduğu çalışmada bekarlar evlilere göre daha sık olumsuz dinî başa çıkma yöntemlerini kullanmaktadır. Diğer taraftan araştırmada ortanın altı gelir grubunda olduklarını belirten katılımcıların ortanın üstünde olanlara göre daha sık olumsuz dinî başa çıkmaya başvurdukları tespit edilmiştir. Değişkenler arasında anlamlı ilişkilerin olması, aracılık analizi yapabilmenin ön koşuludur. Bu nedenle öncelikle korelasyon analizi yapılarak değişkenler arasındaki ilişkiye bakılmıştır. Analiz sonuçları psikolojik sağlamlık, travma sonrası gelişim ve olumlu dinî başa çıkma değişkenleri arasında pozitif yönlü anlamlı ilişkilerin olduğunu ortaya koymuştur. Ancak araştırmada yapılan analizler olumsuz dinî başa çıkma ile psikolojik sağlamlık ve travma sonrası gelişim arasındaki ilişkilerin negatif yönlü ve anlamlı olduğunu göstermiştir. Değişkenler arasındaki ilişkiyi daha detaylı inceleyebilmek için yapılan regresyon analizinde ise psikolojik sağlamlığın travma sonrası gelişimi anlamlı derecede yordadığı belirlenmiştir. Ayrıca araştırmada psikolojik sağlamlığın olumlu dinî başa çıkmanın pozitif yönlü yordayıcısı olduğu, olumsuz dinî başa çıkmanın ise negatif yönlü yordayıcısı olduğu belirlenmiştir. Benzer şekilde araştırmada olumlu dinî başa çıkmanın travma sonrası gelişimin pozitif yönlü yordayıcısı olduğu, olumsuz dinî başa çıkmanın ise travma sonrası gelişimin negatif yönlü yordayıcısı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Bu analizler yapıldıktan sonra araştırmada son olarak Process Macro eklentisi kullanılarak psikolojik sağlamlık ve travma sonrası gelişim arasındaki ilişkide olumlu ve olumsuz dinî başa çıkmanın aracılık etkisi incelenmiştir. Araştırmada psikolojik sağlamlığın travma sonrası gelişim üzerindeki toplam etkisinin “0,227” olduğu, toplam etkinin olumlu dinî başa çıkmanın kısmi aracılığıyla oluştuğu bulunmuştur. Aracılık etkileri açısından bulgular incelendiğinde psikolojik sağlamlığın olumlu dinî başa çıkma üzerinden travma sonrası gelişimi dolaylı olarak etkilediği ve bu dolaylı etkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu anlaşılmaktadır (β= ,060, p <0,01). Psikolojik sağlamlık ile travma sonrası gelişim arasındaki ilişkinin anlamlı olması, olumlu dinî başa çıkmanın aracı etkisinin tam aracılık değil kısmî aracılık olduğunu göstermektedir. Ancak psikolojik sağlamlığın olumsuz dinî başa çıkma üzerinden travma sonrası gelişimi etkileme düzeyi istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (β= , 011, p> 0.5). Ayrıca doğrudan ve dolaylı etki skorları göz önünde bulundurulduğunda psikolojik sağlamlığın travma sonrası gelişim üzerindeki toplam etkisinin yaklaşık % 26’sının olumlu dinî başa çıkmadan kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır.
Psikolojik Sağlamlık Travma Sonrası Gelişim Dini Başa Çıkma Olumlu Dini Başa Çıkma Olumsuz Dini Başa Çıkma Aracılık Analizi
The research aimed to examine whether positive and negative religious coping has a mediation effect on the relationship between resilience and posttraumatic growth. The mediation model one of the correlational survey models was used as the method in the research. The data set of the research was created using the “Brief Resilience Scale”, “Posttraumatic Growth Scale” (PTGI-X), “Religious Coping Scale”, and personal information form. Within the scope of the research, the data were collected via Google Form from 322 volunteer participants living in different regions of Turkey and above 18 years old. However, since 11 participants stated that they had not experienced any trauma, the analysis continued with the data of 311 participants who reported having trauma experience. The data analysis was done using SPSS 25 packaged software. Since the analyses conducted within the scope of the research showed a normal distribution of the data, the analysis of the data was performed using t-test, One Way Anova test, and correlation and regression tests among parametric tests in addition to the SPSS Process Macro add-in (Model 4) developed by Hayes for mediation analysis. It was seen in the research that there was a significant difference between the groups in resilience, posttraumatic growth, and positive and negative religious coping levels of the participants according to age, marital status, and socio-economic level variables. There was no significant differentiation between the groups according to gender and educational level variables. Accordingly, it was found that the resilience of the 18-24 age group was significantly lower than that of all age groups apart from the 25-34 age group. Moreover, it was detected that the 35-44 age group significantly more frequently appealed to positive religious coping than the 25-34 age group. In the study in which the resilience of married was found to be significantly higher than that of single, single more frequently used negative religious coping methods than married. On the other hand, it was detected in the research that the participants indicating that they were in the lower-intermediate income group more frequently appealed to negative religious coping than the upper-intermediate group. The existence of significant relationships between variables is the pre-condition to conduct mediation analysis. For this reason, the relationship between variables was examined by primarily performing correlation analysis. The analysis results revealed that there were positive significant relationships between resilience, posttraumatic growth, and positive religious coping variables. However, the analysis conducted in the research showed that relationships between negative religious coping, resilience and posttraumatic growth were negative significant The regression analysis conducted to examine the relations between variables in detail revealed that resilience significantly predicted posttraumatic growth. In the research, it was also detected that resilience was a positive predictor of positive religious coping but a negative predictor of negative religious coping. In a similar vein, it was found in the research that positive religious coping was a positive predictor of posttraumatic growth while negative religious coping was a negative predictor of posttraumatic growth. After these analyses were carried out, the study finally investigated the mediation impact of positive and negative religious coping in the relationship between resilience and posttraumatic growth using Process Macro add-in. In the research, the total impact of resilience on posttraumatic growth was found to be “0,227” and it was concluded that the total impact occurred through the partial mediation of positive religious coping. When these findings were investigated in terms of mediation impacts, it was understood that resilience had an indirect effect on posttraumatic growth through positive religious coping and this indirect effect was statistically significant (β= ,060, p <0,01). That the relationship between resilience and posttraumatic growth was significant demonstrates that the mediation impact of positive religious coping was not a full but a partial mediation. However, the impact level of resilience on posttraumatic growth through negative religious coping wasn’t found to be statistically significant (β= , 011, p> 0.5). It was also concluded when the direct and indirect impact scores were considered, around 26% of the total impact of resilience on posttraumatic growth was caused by positive religious coping.
Resilience Posttraumatic Growth Religious Coping Positive Peligious Coping Negative Religious Coping Mediation Analysis
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Psikolojisi, İslam Araştırmaları (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 31 Ekim 2023 |
Kabul Tarihi | 13 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 65 Sayı: 65 |
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi açık erişimli bir dergidir
Açık Erişim Politikası için tıklayınız.