Objective: This study investigated the sociodemographic variables, intelligence levels, psychiatric disorders, and suicide risks of sexually abused children and adolescents who were referred for forensic examination to our child and adolescent psychiatry outpatient clinic.Method: Forensic reports of 157 children and adolescents aged 3-17 years who had been referred to our child psychiatry outpatient clinic between July 2011 - June 2012 were examined retrospectively.Results: Of 157 sexually abused cases, 83.4 % were girls and 16.6 % were boys. The psychiatric diagnosis rate at the time of admission to hospital was 87.9%. Post-traumatic stress disorder (PTSD) (36.9 %) was the most common psychiatric diagnosis among the victims. 22 patients (14 %) had attempted suicide after the sexual abuse. Forced vaginal-anal or oral penetration, depressive disorder, and PTSD significantly increased the risk of suicide attempts. (in order OR: 3.24, 4.05, 6.78, p= 0.045, 0.03, 0.004 respectively).Conclusion: Most of the sexual abused children had psychiatric disorders. The most common disorder was PTSD. Thus, the risks of suicide must be handled and interventions should be planned on this basis
Amaç: Çalışmamızda kliniğimize adli rapor istemi ile yönlendirilen cinsel istismara uğramış çocuk ve ergenlerin sosyodemografik özellikleri, zeka düzeyleri, istismar sonrası gelişen ruhsal bozuklukların, intihar girişimi varlığının ve ilişkili risk etmenlerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Yöntem: Adli makamlarca Temmuz 2011-Haziran 2012 tarihleri arasında cinsel istismara uğramış ve adli rapor düzenlenmesi istemi ile çocuk ve ergen psikiyatrisi polikliniğine yönlendirilen 3-17 yaşları arasındaki 157 olgunun dosya bilgileri geriye dönük olarak incelenmiştir. Bulgular: Cinsel istismara uğramış 157 çocuk ve ergenin %83,4’ı kız, %16.6’sı erkektir. Olguların başvuru sırasında yapılan değerlendirilmelerinde % 87.9 oranında ruhsal bozukluk belirlenmiştir. En sık görülen ruhsal bozukluk travma sonrası stres bozukluğudur (TSSB) (%36.9). Toplam 22 (% 14) olguda istismar sonrası intihar girişimi saptanmıştır. Zorlama ile vajinal-anal-oral penetrasyon şeklinde cinsel istismara uğrama, depresif bozukluk ve TSSB tanılarının varlığının intihar girişimi riskini anlamlı oranda artırdığı belirlenmiştir (sırasıyla OR: 3.24, 4.05, 6.78 p= 0.045, 0.03, 0.004). Sonuç: Olguların büyük bir kısmında bir ruhsal bozukluk geliştiği görülmüştür. En sık görülen ruhsal bozukluk TSSB’dir. Cinsel istismar mağduru çocuk ve ergenlerin ruhsal değerlendirmesinde intihar riskinin sorgulanıp müdahale yaklaşımlarının buna göre belirlenmesi gerekmektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2015 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2013 Cilt: 26 Sayı: 1 |