Öz
Atatürk halka olan münasebetlerine çok önem verir, Anadolu'nun her köşesine zaman zaman geziler yapar, halkın dertlerini herkesten daha iyi bilirdi. Atatürk, gezilerine Cumhuriyetin ilanı 1923 yılından itibaren başlamıştı. Bunlar; Halk ile yakından görüşmek, fikir alışverişinde ve bazı girişimlerde bulunmak, memleket meselelerine çözüm yollarını bulmak ve son zaferden beri Türk ordusunun durumunu yerinde görmekti. Atatürk'ün halkının ihtiyaçlarını anlamak için aralarına girer, isteklerini büyük bir zevkle dinler, gerçekleştirmeye çalışırdı. Bu gezisinde hasta olmasına rağmen Atatürk durup dinlenmeden vatandaşları arasında oldu, onların dert ve isteklerini yakından takip etti. Ancak bu gezilerin bazı amaçları bulunmaktaydı.
Atatürk, Doğu Anadolu'ya son gezisine 12 Kasım 1937 günü çıkarken, yanında Başbakan Celal bayar, İçişleri Bakanı Şükrü Kaya, Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, Sabiha Gökçen ve daha başkaları olduğu halde özel trenle önce Sivas'a, buradan Çetinkaya'ya hareket etmiş, Malatya'ya oradan Diyarbakır'a gelmiş, çeşitli inceleme ve ziyaretlerden sonra nihayet 17 Kasım 1937 günü özel tren Elazığ'a girmişti.. Malatyalılar, Elazığlılar, Diyarbakırlılar ve çevre ilçeler maddi ve manevi yönden mutlu hissederken, beraberinde bulunan heyettekiler de pek çok hususta dersler almışlar, büyük tecrübe kazanmışlardı. Bu seyahat her yönüyle büyük faydalar temin etmişti.