Çiçek kültürü, Türk milletinin hayatında önemli bir yere sahiptir. Dağda bayırda yetişen kır çiçeklerinin yanında saray, köşk ve evlerin bahçelerinde yer alan çiçekler, yaşamın her kademesine sirayet etmiştir. Osmanlı döneminde çiçekler kitap sanatlarından el sanatlarına, giyim kuşamdan mezar taşlarına, tören ve merasimlerden edebiyata varana kadar birtakım manalar taşımıştır. Klâsik Türk şiiri, çiçeklerin edebiyattaki dilini ifade etme hususunda müstesna bir yere sahiptir. Bahariye kasideleri başta olmak üzere farklı manzumelerde yer alan çiçekler; edebî sanatlardan istifade etmek suretiyle gerçek ve mecâzî manalarıyla ele alınmıştır. Klâsik edebiyatta sıklıkla zikredilen gül, lâle, sünbül, menekşe gibi çiçeklerin yanında sözü edilen çiçeklerden birisi de buhurumeryemdir. Sıklamen olarak da bilinen çiçek, divanlarda yapılan taramalardan hareketle umumiyetle adını oluşturan buhur, micmere, buhurdan kelimeleri ile birlikte kullanılmıştır. Aynı zamanda Hz. Meryem’in isminden hareketle Hz. İsa ile de çokça zikredilmiş, ölüleri diriltme mucizesi ile bağlantılı ele alınmıştır. Ayrıca çiçek şekli, kokusu, tütsü olarak kullanılması, sevgilinin ben (hâl) ve saç (zülf) gibi güzellik unsurları ile ilişkili zikredilmiştir. Çalışmada buhurumeryemin Klasik Türk şiirindeki yansıması ele alınmış, şairlerin tahayyüllerinde ne şekilde canlandığı incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | FİLOLOJİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir