Modern Türk edebiyatı şiirinin ablası olarak bilinen Gülten Akın 4 Kasım 2015 tarihinde aramızdan ayrıldı. Aramızdan ayrılırken geriye her sanatçı gibi yüzlerce eser ve yazı bıraktı. 1950’lerden sonra şiir yazmaya başlayan Gülten Akın Türk şiirinin önemli yapı taşlarından sayılır. Daha lise yıllarındayken şiirle tanışan şair, bu türde çok yetkin eserler vermiştir. “Ben” duygusuyla başladığı şiir serüveni 1960’lı yıllardan sonra içerik yönünden farklılaşarak toplumsal olayları ele alan şiirlere dönüşmüştür. Şiirlerinde egemen olan temalar ise yalnızlık ve kadındır. Özellikle ilk gençlik yıllarında yaşadığı yoğun yalnızlık halini şiirle yenmeye çalışmıştır. Şiir o dönemlerde şair için bir sığınak, korunak, hayat karşısında bir liman görevindeydi. Ataerkil bir ailede ve buna bağlı olarak bir toplumda yaşamış olması ve aynı zamanda kadın duyarlılığına sahip olması onun şiirlerinde kadına farklı bir konum açmasını sağlamıştır. Özellikle toplumda kıstırılan, belli misyonlar dışında herhangi bir şey yapmasına izin verilmeyen kadın profilini yıkmaya çalışmış her alanda özgür olan ve bireyselleşen, topluma aktif bir şekilde aşklarıyla ve gündelik hayatlarıyla katılan kadın resmini çizmiştir. Biz de bu çalışmamızda Gülten Akın’ın şiirlerinden hareketle yalnızlık ve kadın imgesini ele almaya çalıştık.
Anahtar Kelimeler: Türk şiiri, Gülten Akın, kadın, yalnızlık
Bölüm | FİLOLOJİ |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Kasım 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 1 - Bahar |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir