Hâlis mizâh da hâlis
şiir gibi insânın üst aklının yani akl-ı ma‘âdın ürünüdür. İnsânın günlük
biyolojik, fizyolojik iş ve ihtiyâçlarını idare eden akl-ı ma‘âştan farklı olarak,
akl-ı ma‘âd, insâna şeylerin hikmetini sorgulatan, aslını ve kendini
keşfettiren, geldiği ve döneceği yeri düşündüren; bunların yanında, insânın
sosyo-kültürel ve sanatsal yaşantısına yön veren, dînî hayâtını düzenleyen temyîz
edici akıldır.
Akl-ı ma‘âdın
akl-ı ma‘âşa oranı her insânda aynı seviyede değildir; akl-ı ma‘âşı fazla
olanlar, akl-ı ma‘âdı daha fazla olanların hikmetli davranışlarını doğru
değerlendiremez ve sözlerini tam anlayamazlar. Bu sebeple, akl-ı ma‘âd ürünü bu
sözlerin anlamlarını akl-ı ma‘âşın seviyesine taşıyıcı ve indirgeyici vâsıta
metinler yani şerh metinleri kaleme alınmıştır.
Türk edebiyâtında
bilhassa sûfî şâirlerin hikmet dolu şiir ve şathiyyeleri çeşitli şârihler
tarafından şerh edilmiş, bu yolla akl-ı ma‘âş sâhibi kişilerin düzeyine
indirgenmeye çalışılmıştır. Bu tasavvufî metinlerin yanında, Nasreddîn Hoca’nın
latifelerine yazılan şerhler de bu amaca hizmet ederler.
Bu çalışma ile, akıl-hikmet-mizâh ilişkisi
çerçevesinde, Türk edebiyâtında mazmûnu hikmet olan şathiyye ve latîfe
metinlerine yazılan şerhler, aklın tefekkür ameliyyesi ve hakîkata ulaşma
gâyesi dâiresinde yorumlanmaya çalışılacaktır.
Bölüm | FİLOLOJİ |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 23 Haziran 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Sayı: 3 - Bahar |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir