Hammamizade İsmail Dede Efendi özel meşk defterine, “Musîki ahlak-ı beşeri tasfiye eden bir ilm-i şeriftir.” diye yazdığında belki de yüzlerce yıl öncesinden gelen bir gelenekle bunu dile getiriyordu. Müziğin pek çok özelliğinden insan üzerindeki pek çok etkisinden bahsedilir, bunlarda biri de insan ahlakı üzerindeki saflaştırıcı gücü ve hatta doğrudan ahlakî etkisidir. Bilimsel bir yönü de olan bir sanat etkinliğinin, müziğin, felsefî açıdan bakacak olursak, “estetik” kaygılar güden bir etkinliğin aynı zamanda “etik” ile ilgili, belki de ahlakî demek daha yerinde olabilir, bir amaç doğrultusunda da işlevselliğinden bahsedilebilmektedir.
Yunan filozofları müziğin sadece hoş bir eğlence olmadığına, aynı zamanda belirli insan davranışlarını da ortaya çıkarabileceğine inanıyorlardı. Belirli duygusal ve ruhsal özelliklerle ilgili bir mod sistemi geliştirmişlerdi. Her mod ihtiva ettiği sesler ile belli mizaç ve duyguları karakterize ediyordu. Pythagoras’un takipçileri ve sonrasında Platon ve Aristo, müziğin bu ahlaki gücünü sadece modlara değil müzikal ritme de atfetmişlerdi. Platon, Aristo ve Aristoksenes modlar ve ritmik elementlerle beraber müzik icrasında seçilen enstrümanların da etkili olduğundan bahsetmişlerdir.
Bu noktada müziğin dönüştürücü etkisinden bahsetmek gerekir. İlahi ahengin somutlaşmış, cisimleşmiş ve duygulara hitap eden tezahürü olan müziğin, ruhları dönüştürme etkisine de sahip olduğu düşünülüyordu.
Bu çalışmanın konusu Eski Yunan felsefesinde müziğin ahlakı dönüştürücü ve saflaştırıcı etkisi olacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe, Müzik |
Bölüm | SOSYAL, BEŞERİ VE İDARİ BİLİMLER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 13 |
DERGİPARK Bünyesinde Faaliyet Gösteren MECMUA Sosyal Bilimler Alanında Yayımlanan
Uluslararası Hakemli Bir Dergidir