Doğumdan ölüme tüm değişimlerimize rağmen, doğal sezgilerimiz bizde hiç değişmeyen bir özü salık verir. İnsanda ölümsüz bir özün varlığına işaret eden bu inanç, tarihte oldukça geriye götürülebilir ve bu “öz” çoğu zaman ruh ile özdeşleştirilerek, ruhu olduğuna inanılan varlıklara aynı zamanda bir “benlik” atfedilir. Bu şekilde dini inanç zemininde başlayan benlik problemi, Locke ile felsefi zemine taşınmıştır. Hume ve Parfit’in de işlediği bu problem, mantıksal bir koşul olarak “devamlılık” ilkesine bağlanmıştır. Ancak "devamlılık" koşulu başlı başına bir problematiğe dönüştürülmemiştir. Tartışmalar, daima "devamlılık" koşuluna yüklenen farklı yorumlamalar çerçevesinde şekillenmiştir. Bu makalede, “devamlılık” koşulu Kripke’nin “katı belirleyiciler” (rigid designators) kavramı kullanılarak eleştirilecek ve “devamlılık” koşulunun sağlandığı mümkün bir evrende bilinçler tek düzey olmadığından dolayı kişi özdeşliğinin gerçekleşmediği bir senaryo tanıtlanacaktır. Ancak ondan önce, Hume ve Parfit’in ben’in varlığına yönelik şüphelerine, Descartes’ın özne/ben kanıtlaması ile cevap verilecek ve bu cevaplar sonucunda, kişi özdeşliği probleminde ben'i şart koşmadan yapılan temellendirmeler eleştirilecektir.
kişi özdeşliği psikolojik devamlılık bilinç ben meta-x en iyi aday katı belirleyici
Despite all changes we go through from birth to death, our natural intuitions suggest that there is an essence that never changes in us. This belief in the existence of an immortal essence in humans can be traced back quite far in history, and this essence has often been identified with a soul. Beings which are believed to have a soul have also been attributed a “self” or “I”. The problem of self, which arises on the ground of religious belief, was brought to the philosophical ground with Locke. This problem, which Hume and Parfit also dealt with, was linked to the principle of “continuity” as a logical condition. However, the condition of “continuity” has not been transformed into an autonomous problem in itself. Discussions have always been shaped within the framework of different interpretations attributed to the condition of “continuity.” In this paper, the condition of “continuity” will be criticized using Kripke’s concept of “rigid designators” and a possible scenario will be designed in which the condition of “continuity” is met, but personal identity is not realized, since the levels of consciousnesses are not only one level. However, before that, Hume and Parfit's doubts about the existence of the self will be answered with Descartes' proof of the subject or “I”. As a result of these answers, theories put forward on the problem of personal identity without stipulating the “I” will be criticized.
personal identity psychological continuity consciousness self meta-x best candidate rigid designator
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Zihin Felsefesi |
Bölüm | Araştırma/İnceleme Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 2 Eylül 2024 |
Kabul Tarihi | 30 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 2 |