Albanians have a special importance for the Ottoman State. When we look at the non-Muslims under the rule of the Ottoman State, we can see that in terms of religion Albanians consist of Christians from Catholic and Orthodox sects. It is known that in the pre-Ottoman period the conflicts between Catholic-Orthodox caused tides among sects. It is a fact that these discussions for the first time were terminated after they came under the rule of the Ottoman State. It is known that after the Ottoman conquest, Albanians slowly but steadily adopted the religion of Islam. In this direction, Albania topographically and geographically was regarded by the Ottoman in a place with high emphasis on the people in the lands conquered and the understanding of conquering the hearts, it draws attention as a "top model" in terms of Ottoman conquest of new lands. It seems that this situation is one of the main reasons that enabled the Ottomans rule and existence to continue in this region for nearly five centuries. Due to its geographical location, Albania have been subjected to various occupations and due to this it has remained at the center of large up and down formations throughout history. In this topography, where cultures and civilizations are blended, it gave the different social factors and beliefs living on it a horizon of unity and resurrection; thus leaving behind the examples of socio-cultural models and historical-theological experiences in history. It is important to bring to the world of science with an objective view of how this unity is reflected in the "otherness" approach from the center of "self" in the Ottoman approach to Albanian non-Muslims, based on local sources in Ottoman and Albanian. Therefore, in this way we can better understand, its approach towards non-Muslims in the Ottoman understanding of conquest and its work in the conquered lands.
Other Religion Islam Christianity Albanian Ottoman Non-Muslim.
Arnavutlar, Osmanlı Devleti için ayrı bir öneme sahiptir. Osmanlı Devleti hâkimiyeti altında bulunan gayrimüslimlere baktığımızda, Arnavutların dini bakımından Katolik ve Ortodoks mezhebine sahip Hıristiyanlardan oluşmakta olduğu görülmektedir. Osmanlı’dan önceki dönemde Katolik-Ortodoks mezhepleri arasındaki çekişmeler meydana gelmiş ise de; Osmanlı hâkimiyetiyle beraber bu tartışmaların sonlandığı söylenebilir. Osmanlı Devleti’nin hâkimiyeti altına girmeleri ile birlikte ilk olarak bu tartışmaların sonlandırılmış olduğu bir gerçektir. Osmanlı fethinden sonra Arnavutların yavaş ama devamlı bir şekilde İslâm dinini benimsedikleri bilinmektedir. Bu doğrultuda, Osmanlı’nın fethettiği topraklarda bulunan halklara önem vermesi ve insanların gönüllerini fethetme anlayışı konusunda topografik ve coğrafî olarak Arnavutluk, Osmanlı’nın yeni diyarları fethetmesi bakımından bir “üst model” olarak dikkat çekmektedir. Öyle görünüyor ki; bu durum, Osmanlı’nın bu bölgede beş yüzyıla yakın varlığını ve hâkimiyetini sürdürebilme imkânını sağlayan sebeplerin başında gelmektedir. Coğrafî konumu sebebiyle Arnavut bölgeleri tarih içerisinde değişik işgallere maruz kalmış ve büyük toplumsal alt-üst oluşumların/değişimlere maruz kalmıştır. Ancak bu coğrafyada kültürler ve medeniyetler adeta harmanlanmış olup, inançlar arasında bir birlik ruhunu oluşturmuş ve gerek kültürel gerekse teolojik açıdan çok önemli modellerin oluşmasını sağlamıştır. Osmanlı’nın ötekine olan yaklaşımının bir örneği olarak Arnavut gayrimüslimlere karşı yaklaşımını Osmanlıca ve Arnavutça kaynaklara dayanarak ele almak önem arz etmektedir. Dolayısıyla, Os-manlı’nın fetih anlayışını ve fethedilen topraklardaki çalışmaları ve gayrimüslimlere karşı yaklaşımı daha iyi anlaşılabilir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2021 |
Gönderilme Tarihi | 7 Haziran 2021 |
Kabul Tarihi | 14 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Sayı: 6 |
Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.