The subject of this article is related to conditions of the chief rabbinate between 1847 and 1918 in Ottoman State. I referenced to the Ottoman State Annuals (Salname-i Devlet-i Aliye-i Osmaniye) appeared in 68 issues. The aim is to draw a picture of the jews and their chief rabbinate in Ottoman official publications and to contribute to the understanding of the Ottoman jews, regarded as a seperate ‘nation (millet)’. As a result, the Chief Rabbinate is recorded in whole issues recording non-muslims from the first to the last issue. Ottoman jews were administrated in accordance with the principle “keeping the pre-conquest structure”. They were admitted a different nation in the period of Fatih Mehmet II to Kanuni (1453-1525) with two chief rabbis. But there hadn’t been a chief rabbi until the appointment in 1835, which was according to jews’s application. Thus, Ottoman jews were consisting of many communities and each had a seperate chief rabbi. Because of that, they did not want the administration of uni-chief rabbi, responsible to Ottoman, or else their own rabbi to be the chief rabbi.
Ottoman State Jews Judaism Chief Rabbinate Ottoman State Annuals non-muslims the Administration of nation (millet)
Makalenin konusu Hahambaşılığın 1847-1918 yılları arasındaki durumlarıyla ilgilidir. Kaynağı bu tarihler arasında 68 sayı yayımlanmış olan Osmanlı Devlet Salnameleridir. Amacı Osmanlı resmi yayın organlarında Hahambaşılığa bakışı ortaya koymaktır. Ayrıca Yahudilerin ayrı bir millet olarak kabul edilmelerinin resmi belgelerden hareketle anlaşılmasını kolaylaştırmaktır. Sonuç olarak Hahambaşılık ayrı bir millet olarak salnamelerde gayrimüslimlere yer verilen ilk sayıdan son sayıya kadar hepsinde kaydedilmiştir. Bunun yanında Osmanlı devletinde hahambaşılığın konumu, hahambaşının kaymakam olarak kabul edilmesi gibi, salnamelere de yansımıştır. Osmanlı Yahudileri ayrı bir millet olarak kabul edilip “fetih öncesi yapının korunması” ilkesine göre idare edilmiştir. Fetihten önce Yahudiler, farklı cemaatlere ayrılmışlardı ve hepsinin bir baş hahamı vardı. İstanbul’un fethi sonrasında Bizans dönemindeki Romaniyot hahambaşının görevini sürdürmesine izin verilirken bütün Yahudiler üzerinde sorumlu addedilmiştir. Ancak 1492 ve devamında cemaatlerin fazlalaşmasıyla her cemaat kendi hahamının Osmanlıya karşı sorumlu başhaham olmasını istemiştir. Bu olmayınca, hiç olmaması yönündeki isteklerini bildirerek hahambaşılık fermanının verilmemesine yol açmışlardır. Bu durum, yine kendi istekleriyle 1835’de hahambaşılık yeniden tesis edilene kadar böyle devam etmiştir.
Osmanlı Yahudiler Musevilik Hahambaşılık Osmanlı Devlet Salnameleri Gayrimüslimler Millet Sistemi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Mart 2010 |
Gönderilme Tarihi | 5 Kasım 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2010 Cilt: 7 Sayı: 1 |