Relationship between spaces and human beings is shaped in terms of
passages between perspectives and not in terms of spatial (geometric and
geographic) differences or divisibility. Accordingly, the distinctive aspect
of ‘sacred space’ is the existence of representation which paves a way to a
consciousness of sacred as ‘the nearest and most distant’ at the same time.
Hence sacred space reveals itself as an experience of temporality of passages
between virtually limitless perspectives of this event of representation
İnsanlarla mekanlar arasındaki ilişki alansal (geometrik ve coğrafi) ayrımlar
değil, perspektifler arasındaki geçişlilik şeklinde tezahür etmektedir.
Kutsal mekan diye anlaşılan yerin ayırt edici vasfı, kutsalın aynı anda hem
çok yakın hem çok uzak oluşuna dair bilince yol açan bir temsilin varlığı
ve bu temsili oluşturan sonsuz denebilecek perspektifler arasındaki pasaj
durumudur.
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2017 |
Gönderilme Tarihi | 13 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2017 Cilt: 14 Sayı: 2 |