Kazak ve Kırgızlarda bakşıların yadigârı olan tabipler varlıklarını devam ettirmek için İslam inanışına uygun şekil alarak kendilerini topluma kabul ettirmiş ve Şamanizm’in izlerini daha çok geleneksel yönüyle günümüze kadar taşımışlardır. Günümüzde kendilerini tabip olarak adlandıran bakşılar, ritüellerine başlarken yardımcı cinleriyle beraber Allah’tan medet umarlar. Bu durum İslam’ın etkisiyle Şamanik ritüellerin içeriğinin değiştiğinin göstergesidir. Çalışmanın amacı İslam dinini kabul etmelerine rağmen Kazak ve Kırgızların günümüzde de Şamanizm’in kalıntılarını yoğun olarak hayatlarında barındırdıklarını ortaya koymak ve bunun nedenlerini irdelemektir. Ayrıca bağımsızlık sonrası Kazakistan ve Kırgızistan’da popülerleşen ve günümüzde de devam eden tabipliği ve uyguladıkları pratikleri analiz etmektir. Kazak ve Kırgız tabiplerinin tabip olma şartları, ata kökeni, yardımcı cinleriyle ilişkisi, hastayı muayene etme yöntemleri ile seansları, araçları, toplumun tabiplere karşı tutumu, hastaların gidiş sebepleri, başvuranların memnuniyeti, bu çalışmanın odak konusudur. Çalışma günümüzde tabipliği meslek edinen Kazak ve Kırgız tabipleri ve onlara başvuran kişiler örneği üzerinden hazırlanmıştır. Görüşme tekniğinin kullanıldığı bu çalışma, söz konusu bakşılar ve katılımcılar ile yüz yüze, daha az olmakla birlikte telefon aracılığıyla yürütülmüştür. Tıbbi yollarla sıkıntılarını gideremeyen veya geleneği tıbbi bilimlere tercih eden kişilere hizmet veren söz konusu tabiplerin en önemli görevleri hastalara musallat olan kötü cinleri kovarak iyileştirmek, insanlara sorunlarını çözmede yol göstermek ve gelecekten haber vermektir. Ritüel esnasında tabiplerin kullandıkları tedavi araçları hastalığa göre değişmekte ve genellikle bıçak, kamçı, çam ağacı, bozkırda yetişen bitkiler, kırk veya yedi taş, hayvanın aşık ve kürek kemikleridir. Tedavi seansının sayısı ve süresi hastanın durumuna ve hastalığın derecesine bağlıdır. Tabipliğin de atalarından miras kaldığına inanan tabipler, cinlerine ve onlarla iletişim kurma yeteneklerine içtenlikle inanırlar. Ele aldığımız her iki tabip de yardımcı cinlerini rüyalarında sık sık görürler ve onlardan aldığı talimat ve işaretler üzerine işlerini yürütürler. Tedavi esnasında İslami dualar okumayı da ihmal etmezler ve kendilerini dindar Müslüman olarak görürler. Ayrıca Kazak ve Kırgızlarda henüz uzman psikologdan yardım alma alışkanlığı olmadığından söz konusu tabipler aynı zamanda toplumun psikoloğa olan ihtiyacını da gidermektedirler. Sonuç itibariyle derdine derman arayan Kazak ve Kırgızlar kaderlerini bakşı/tabiplerin yardımıyla değiştirebileceklerine inanırlar. Buna çalışmada ele alınan tabiplere Kazak ve Kırgız toplumunun her kısmından eğitimli, eğitimsiz, genç, yaşlı, erkek, kadın demeden başvurması kanıttır. Dolayısıyla bakşılığın yadigârı olan tabiplik gibi geleneksel uygulamalar teknolojinin geliştiği modern dönem ve mekânlarda işlevlerini kaybetmeden günümüzde de canlı bir şekilde sürdürmekte ve yaşatmaktadırlar. Günümüz tabiplerine yönelik Kırgızistan ve Kazakistan devletlerinin herhangi bir baskısı söz konusu değildir, lakin destek de görmezler. Tabipler hem devlet hem de toplum tarafından geleneksel tedavi uzmanları olarak kabul edilirler. Çalışmanın yayımlanması için etik kurul raporu alınmıştır.
YOK
YOK
Physicians are the successors of Bakshis among Kazakhs and Kyrgyz and they have made themselves accepted by the society under the influence of the Islamic belief to continue their existence. They have also carried the remnants of shamanism to the present day with its more traditional aspect. Bakshis, who call themselves physicians today, ask for help from God with their assistant jinns when they start their rituals. While this creates an Islamic effect on the remains of shamanism, it is an indication that it leads to a change in the content of shamanic rituals. The study aims to reveal that Kazakhs and Kyrgyz people still have the remnants of shamanism in their lives, despite accepting the religion of Islam and to clarify the reason for this. In addition, it is to analyze the practice of medicine, which became popular in Kazakhstan and Kyrgyzstan after independence and continues today, and the practices of doctors. This study aims to reveal the shamanic beliefs that still exist among Kazakhs and Kyrgyz. The conditions of the Kazakh and Kyrgyz people to become a physician, their ancestral origin, their relationship with the assistant jinns, the methods and means of examining the patient, the attitude of the society towards the physicians, the reasons for the patients’ departure, and the satisfaction of the applicants are the focal points of this study. The study was produced on the example of Kazakh and Kyrgyz physicians and the people who apply to them. This study, in which the interview method was used, was conducted face-to-face with the aforementioned glances and speech, and to a lesser extent, by telephone. The most important duties of these doctors, who serve people who cannot solve their problems by medical means or who prefer tradition to medical sciences, are to cure the evil demons that haunt the patients, to guide people in solving their problems about the future. The treatment tools that medical practice use during the ritual vary according to the disease; they generally use whips, pine trees, medicinal plants grown in the steppe, forty stones, and knucklebones. The number of treatment sessions depends on the extent of the disease. Physicians who believe that medicine is inherited from their ancestors, as in the case of gaze, sincerely believe in their demons and their ability to communicate with them. After the capture, both doctors often see their assistant genies in their dreams and after they are taken down, they execute them on instructions and signs. During the treatment, they do not neglect to read Islamic prayers, they see themselves as devout Muslims. In addition, Kazakh and Kyrgyz people do not have the habit of consulting a psychologist yet, so these physicians also meet society’s need for a psychological counselling. As a result, Kazakhs and Kyrgyz, who consider the concepts of good and evil as destiny, believe that they can change their destiny with the help of physicians, as they used to do with the bakshis. This is evidenced by the fact that Kazakh and Kyrgyz society applied to all parts of the society, regardless of whether they were educated or uneducated, young or old, male or female. For this reason, traditional practices such as medicine, which is a heirloom of care, continue and keep alive today without losing their functions in the modern era and places where technology has developed. There is no pressure from the states of Kyrgyzstan and Kazakhstan towards today's doctors, but they do not receive support either. Ethics committee report was received for publication of the study.
YOK
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Proje Numarası | YOK |
Yayımlanma Tarihi | 30 Eylül 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |