Türk kültürü ve tarihi açısından çok önemli kültür unsurlarını bünyesinde barındıran Dede Korkut Kitabı, Heinrich Friedrich Von Diez tarafından bilim dünyasına duyuruluşundan yüzyıl sonra Türkiye’de Kilisli Muallim Rifat tarafından 1916 yılında yayımlanır. Kilisli’nin bu çalışması, eserin Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin tarafından yapılan Latin harfli neşirlerine kadar ellerden düşmemiş, literatürde uzunca bir süre Dede Korkut konulu çalışmaların tek referans kaynağı olmuştur. Bir taraftan Fuad Köprülü, Abdülkadir İnan, Muallim Cevdet, Pertev Naili Boratav, Hüseyin Namık gibi araştırıcılar Kilisli yayını üzerinde incelemelerini yaparken diğer taraftan Ziya Gökalp, Dede Korkut anlatılarının daha geniş halk kitlelerine ulaştırılması yolunda farklı çalışmalarda bulunmuştur. Ziya Gökalp, 1923 yılında Dede Korkut Kitabında bulunan “Duha Koca Oğlı Delü Dumrul Boyı” ile “Basat Depegözü Öldürdügi Boy”u koşuklaştırarak Altın Işık adlı şiir kitabında “Deli Dumrul” ve “Arslan Basat” başlıklarıyla yayımlamıştır. Bu çalışma, Dede Korkut anlatılarının şiir formatında ilk yenidenyazım örneğidir. Mustafa Rahmi [Balaban]’ın 1927 yılında Arap harfleriyle yayımlamış olduğu Korkud Atanın Kitabı: Evvel Zamanda... isimli eserinde yer alan “Tepegöz ile Arslan Basat”, “Dirse Han ile Oğlu Boğaç” ve “Salur Beg” başlıklı anlatılar ise Dede Korkut Kitabından alınmış hikâyelerin çocuk okur kitlesi gözetilerek nesir hâlinde hazırlanmış ilk yenidenyazım örnekleridir. Herhangi bir metnin kendisinden önceki metinlerden bağımsız olamayacağı temel varsayımı üzerine oturtulan ve sınırları belirlenen metinlerarasılık kavramı, iki metin arasındaki ilişkileri ortaya koymaya yönelik olarak üretilmiş bir inceleme yöntemi olarak sözlü ve yazılı edebiyat başta olmak üzere farklı sanat dalları (müzik, sinema, resim) arasındaki ilişkilerin araştırılmasında da kullanılmaktadır. Bu çalışmada, Mustafa Rahmi’nin eserinde yer alan “Tepegöz ile Arslan Basat”, “Dirse Han ile Oğlu Boğaç” ve “Salur Beg” başlıklı hikâyeler ile Kilisli Muallim Rifat’ın neşrinde yer alan “Basat Depegözi Öldürdügi Boy”, “Dirse Han Oğlı Buğaç Han Boyı” ve “Salur Kazanun İvi Yağmalanduğı Boy”, metinlerarası ilişkiler bağlamında incelenmeye çalışılmıştır. Bu yapılırken Mustafa Rahmi’nin kitabını yayımladığı tarihte Türkiye’deki tek Dede Korkut neşri olan Kilisli’nin kitabı Kitâb-ı Dede Korkud alâ Lisân-ı Tâife-i Oğuzân alt metin, Mustafa Rahmi’nin Korkud Atanın Kitabı: Evvel Zamanda... adlı eseri ise ana metin olarak ele alınmıştır. Ziya Gökalp ile başlayan ve günümüzde de devam eden yenidenyazım süreçlerinin en temel kaynaklarından biri Dede Korkut Kitabı olmuştur. Özellikle Ziya Gökalp’ın Dede Korkut anlatılarından bazılarını şiir formatında yeniden yazarak yayımlamış olması, bu anlatıların geniş halk kitlelerine ulaşmasında önemli bir rol oynamıştır. Aynı dönemde Mustafa Rahmi de nesir biçiminde bu konuya el atmıştır. Mustafa Rahmi’nin Dede Korkut anlatıları konusunda Ziya Gökalp kadar şöhret bulmamasında eserinin yayın tarihinin etkili olduğu görülmektedir. 1927 yılında Arap harfleriyle yayımlanan eser, bir yıl sonra Latin kökenli Türk alfabesine geçilmesiyle yaygınlaşmadan unutulmaya terk edilmiştir. Eser, 2014 yılında Turan M. Türkmenoğlu tarafından Latin kökenli Türk harflerine aktarılarak aynı adla yeniden yayımlanır.
Dede Korkut Kitabı Kilisli Muallim Rifat metinlerarasılık Mustafa Rahmi yenidenyazım
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Eylül 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 16 Sayı: 127 |