Her toplumun tarih boyunca sosyal, ekonomik, siyasi, askeri ve kültürel (yazılı, sözlü, maddi, manevi) boyutta edindiği birtakım tecrübe birikimi vardır. Akrabalık kavramı ve ilişkileri de bu birikimin temel öğelerinden biridir. Çünkü akraba ve akrabalık kavramı ve ilişkisi toplumun temel taşı olan aile ile doğrudan bağlantılıdır. İnsanların yaşam tarzlarının farklı olması toplumların algı ve anlayışına doğrudan etki etmektedir. Bu yüzden 20. yüzyıla kadar göçebe hayatı yaşayan Kazak toplumunun algısı ve hayat felsefesi yerleşik şekilde yaşayan diğer toplumlara göre farklı olabilir. Doğa ile iç içe olan göçer konarlık yaşamında, bireysel ve ego merkezli bir hayat tarzına yer olmadığından bireyin varlığı komşu, akraba ve yakınlarına bağlıdır ve onlar ile varlığını sürdüre bilir.
Bu nedenle Kazaklar için yayla ve kışla göçlerinde, savaş durumunda ve diğer sosyal etkinliklerinde toplumun her bir üyesinin gerek fiziksel gerek düşünsel gerek siyasi gerek ekonomik ve askeri açılardan önemli konumu olmuştur. Kazak tarihini, gelenek ve örf adetlerini, dilini ve inancını inceleyen araştırmacılar Kazak ailesi, akrabalık yapısı ve ilişkilerine değinmeden geçemezler. Dolayısıyla Kazaklarda akrabalık kavramı ve ilişkileri birçok bilim dalı açısından incelenebilir.
Etno-linguistik ve sosyo-kültürel çalışmalarda akrabalığın kapsadığı alan ve taşıdığı anlamı, anlayışı ve kalıplaşması konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Özellikle akrabalık isimleri, akrabalığın sınıflandırılması yada derecelendirilmesi gibi konular sık sık inceleme ve araştırma objesi olmuştur. Bu çalışmalarda Kazak kültüründe akrabalığın 3 kategoride sınıflandırılması ve her kategoriye mensup bireylere verilen akrabalık adları, onların yapısı ve işlevinin incelendiğini görebiliriz. Bazı etno-linguistik, sosyo-kültürel/etno-kültürel ve etnografik araştırmalarda Kazakların 3 boydan (juzden) oluşup her Kazak’ın baba tarafından yedi ceddini bilmesi gerektiğini ve yedi kuşağa kadar baba tarafından evlilik yapmanın yasak olması gibi özgül konular ele alınmıştır.
Türklerde aile ve akrabalık ilişkilerinin güçlü olması onları bir çok ulustan ayrıcalıklı kılan özelliklerden biridir. Bütün Türk soylu halklarda olduğu gibi Kazaklar da geniş ve güçlü bir aile ve akrabalık bağına sahipler. Ancak Kazakların yedi atasını bilmesi, baba tarafından yedi kuşak arasında evlilik yasağı olması, dünürlük bağlarını uzak ve yabancı aileler ve boylar ile yapmayı tercih etmeleri, kurdastyk, suiek jangyrtu gibi bazı durumlar Kazakların akrabalık ilişkisini ve kavramını diğer Türk topluluklardan biraz farklı kılmaktadır.
Yazımızda amacımız bu durumlara açıklık getirmek ve bu doğrultuda Kazak toplumunda aile, akraba ve akrabalık anlayışını, kavramını ve sınırlarını tanımlayarak bahsi geçen durumların nedenine sosyal antropolojideki bazı yaklaşımlar çerçevesinde cevap aramak olacaktır. Aynı zamanda 21.yüzyıla kadar gelenekleri temelinde ulusal kimliğini koruyup varlığını sürdüren Kazak toplumunun temel taşı olan aile ve akrabalık kurumunu incelemede yardımcı olduğunu düşündüğümüz tuwıs-tuwıskan, ağayın-tuwıs, ağayın-anju, kurdas,atdas, kındık şeşe veotbası gibi kavramlara da açıklık getirilecektir.
aile akrabalık kavramı akrabalık ilişkileri sosyal antropoloji Kazak toplumu
Al-Farabi Kazakh National University
Kazakistan'dan Milli Folklor ekibine başarıların devamını diler saygılarımı sunarım!!
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Antropoloji |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 17 Sayı: 131 |