The concepts of "narrative" and "demonstration" appear as basic concepts in textual studies. These concepts have been used by different disciplines to discuss the basic dynamics of the demonstrative and the narrative. In this article, the positioning of the narrative in the ortaoyunu, which is one of the traditional Turkish thea-ter genres, will be examined. Ortaoyunu carries all the characteristics of a theatrical space with its fragmented and open format. The tongue twister in the plays are remarkable in terms of positioning the narrative in a performative show. This section is the section that includes the extraordinary elements that Kavuklu tells in order to convey her verbal mastery to the audience. For this reason, it is important to understand the coexistence of the narrative and the demonstrative in a performative structure. In the tongue twister section, which takes place before the chapters of the plays, Kavuklu's memory is told, supported by dialogues to which Pişekar reacts with surprise. At the end of all this extraordinariness, it turns out that Kavuklu is not telling about an event that happened to her, but about a dream she saw. As such, Kavuklu inserts a narrative into the performance. Here, the dream narrative is highly functional in embedding a plot-independent plot into the performance. This narrative player, which is constructed with extraordinary features; brings together the concepts of "diegesis" and "mimesis" by transforming the actor from the actor to the narrator. These features are noteworthy in that they show that the drama texts are based on both performance and narrative. Examination of this unity is remarkable in terms of producing new forms on the structure of traditional theatre. In the tongue twister, the ortaoyunu scene is no longer performative and turns into a new context in which Kavuklu is the narrator. Thus, two different times and places emerge in the game. The first of these belongs to the playful and the other to the narrative. From this point of view, the middle game as a genre emerges as a genre with dynamics between the narrative and the demonstration, in which the characters of the play change within the performance. Thus, it gains a layered and renewable feature. This allows it to renew itself with the dynamics of both speech and display. It can be said that these features have a remarkable function in bringing the contemporary and traditional together in the structural analysis of traditional Turkish theatre. The fact that the narrative is a dream allows to push the limits of the extraordinary, depending on the talent of the narrator, and also facilitates the return from the narrative to the performance. In this study, the examples of ortaoyunu whose tongue twister were examined were selected from the texts compiled by Cevdet Kudret. The tongue twister section is accepted by the researchers as the most important part of the ortaoyunu. Since the sections in question form a narrative and are long, the examples of games that will convey the subject are summarized in the study. In terms of the limitation of the study, all game examples were not included in the study to avoid repetition.
narrative performance traditional Turkish theatre tongue twister ortaoyunu
“Anlatı” ve “temsil” kavramları, metinsel incelemelerde üzerlerinde sıklıkla durulan kavramlar olarak karşımıza çıkar. Sözü edilen bu kavramlar gösterimsel olan ile anlatısal olanın temel dinamiklerini tartışmak için farklı disiplinler tarafından kullanılmıştır. Bu makalede, geleneksel Türk tiyatrosu türlerinden biri olan ortaoyunu içinde anlatının konumlanma biçimleri incelenecektir. Ortaoyunu, parçalı ve açık biçim yapısıyla tiyatral bir alanın tüm özelliklerini taşır; bu yönüyle söyleşimsel özelliklidir. Oyunlar içinde yer alan tekerleme bölümleri performatif bir gösteri içine anlatının konumlandırılması açısından dikkat çekicidir. Bu bölüm, Kavuklu’nun sözdeki ustalığını seyirciye aktarmak için anlattığı olağanüstü unsurları da içine alan bölümüdür. Bu nedenle performatif bir yapı içinde anlatısal olan ve gösterimsel olanın birlikteliğini anlamak açısından önemlidir. Oyunların fasıl kısımlarından önce yer alan tekerleme bölümünde, Kavuklu’nun anısı Pişekâr’ın şaşırarak tepki verdiği diyaloglarla desteklenerek anlatılır. Bütün bu sıradışılığın sonunda Kavuklu’nun, başından geçen bir olayı değil gördüğü bir rüyayı anlattığı ortaya çıkar. Bu haliyle Kavuklu, performansın içine bir anlatı yerleştirmiş olur. Burada imgeselin alanına ilişkin olan rüya anlatısı, fasıldan bağımsız bir olay örgüsünün performans içine yerleştirilmesinde oldukça işlevseldir. Olağanüstü özellikler ile kurgulanan bu anlatı oyuncunun; oynayan kişiden, anlatıcıya dönüşümünü sağlayarak “diegesis” ve “mimesis kavramlarını bir araya getirir. Söz konusu bu özellikler hem performansa hem anlatıya dayalı ortaoyunu metinlerinin çoksesli ya da söyleşimsel bir yapısı olduğunu göstermesi açısından önemle göz önünde bulundurulmalıdır. Söz konusu birlikteliğin irdelenmesi geleneksel tiyatronun derin yapısını ve işleyişini kavramak bakımından önem arz etmektedir. Örneğin, tekerleme kısmında artık ortaoyunu sahnesi performatif özelliğinden sıyrılarak Kavuklu’nun anlatıcısı olduğu yeni bir bağlama dönüşür. Böylece oyun içinde iç içe geçen iki ayrı zaman ve mekân ortaya çıkar. Bunlardan ilki oyunsal olana diğeri ise anlatısal olana ilişkindir. Öyleyse ortaoyunu tür olarak performans içinde oyun kişilerinin değiştiği, anlatı ve gösterim arasında etkileşen bir tür olarak karşımıza çıkar. Böylece katmanlı ve yenilenebilir bir özellik kazanır. Bu, onun hem sözün hem de gösterimin dinamikleriyle kendini yenilemesine olanak tanır. Bu özelliklerin geleneksel Türk tiyatrosunun yapısal çözümlemesinde çağdaş ve geleneksel olanı bir araya getirmede de kayda değer bir işleve sahip olduğu söylenebilir. Anlatının bir rüya oluşu, anlatıcının yeteneğine bağlı olarak olağanüstülüğün sınırlarını zorlamayı sağlar ve aynı zamanda anlatıdan yeniden performansa dönüşü kolaylaştırır. Bu çalışmada tekerlemeleri incelenen ortaoyunu örnekleri Cevdet Kudret tarafından derlenmiş ortaoyunu metinlerinden seçilmiştir. Tekerleme bölümü araştırmacılar tarafından ortaoyunu türünün en önemli bölümü olarak kabul edilmektedir. Söz konusu bölümler bir anlatı oluşturduğu ve uzun oldukları için çalışmada konuyu aktaracak oyun örnekleri özetlenerek verilmiştir. Çalışmanın sınırlılığı açısından tüm oyun örnekleri tekrara düşmemek için çalışmada yer almamıştır.
anlatı gösteri geleneksel Türk tiyatrosu tekerleme ortaoyunu
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 4 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 18 Sayı: 137 |