Kültür tarihçiliğinin 1960'lı yıllarla etkisini kaybetmesiyle arkeolojide bilimsel, pozitivist, ve antropolojik yaklaşımlar ön plana çıkmaya başlamıştır. Ancak "Yeni Arkeoloji" olarak adlandırılan disiplinde değişen sadece araştırma nesnesi olmuş, araştırma odağına kişi yerine dünya konularak Aydınlanma Çağı'nın temsilci geleneği devam ettirilmiştir. 1980'lerden itibaren geliştirilen postyapısalcı ve yorumlayıcı arkeoloji ise maddi kültürün anlamlı bir şekilde yapılandırılabilir olduğunu vurgulaması bakımından önem arz etmiştir. Postyapısalcılığın bir bakımdan idealizme dönüş olduğu gerçeği son yıllarda kuramsal arkeolojide ontolojiyi baz alan akımların oluşmasına katkı sunmuştur. Son yıllarda görüngübilimsel arkeoloji bu akımlardan en dikkat çekeni olarak karşımıza çıkmaktadır. Görüngübilim, arkeolojide peyzajların deneyimlenerek betimlenmesine dayanan bir araştırma yöntemi olarak kullanıl- maktadır. Ancak gerek görüngübilimin arkeolojiye uyarlanabilirliği, gerekse de elde edilen verilerin nesnelliği araştırmacılar arasında tartışma konusu olmuştur. Güncelliğini koruyan bu tartışmalar ışığında beliren öz ve anlam sorunu bu çalışmada ele alınmıştır. Görüngübilimsel arkeolojide öz ve anlam sorununun aşılabilmesi amacıyla Heideggerci yaklaşıma karşı Deleuzecü bakış açısı önerilmiştir. Deleuze felsefesi görüngübilimsel arkeolojinin miras aldığı temsil edici unsurları ortadan kaldırmakla birlikte görüngübilimin arkeolojiye nasıl uyarlanması gerektiği konusunda da bir çıkış yolu sunmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Arkeoloji Bilimi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 12 |
Adres: Akdeniz İnsani Bilimler Dergisi Akdeniz Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi 07058 Kampüs, Antalya / TÜRKİYE | E-Posta: mjh@akdeniz.edu.tr |