1990’lı
yıllarda geleneksel olarak sürdürdüğü Ortadoğu olaylarına karışmama
politikasını terk etmeye başlayan Türkiye, bu dönemde Suriye ve Irak gibi
ülkelerden kaynaklanan güvenlik endişesi nedeniyle İsrail ile stratejik
ortaklığa gitmiştir. Bu nedenle ancak 1990’lı yılların sonunda daha dengeli bir
Ortadoğu politikası izleyebilen Türkiye, bölgede hareket alanını sınırlayan
sorunların çoğunun ortadan kalkması ve AKP iktidarlarının Ortadoğu ile
yakınlaşma çabaları neticesinde 2000’li yıllarda bölge ülkeleriyle daha iyi
ilişkiler kurma imkânına sahip olmuştur. Bu bağlamda, Körfez İşbirliği Konseyi
(KİK) üyesi ülkeler, sahip oldukları nüfus ve askeri kapasiteleri bakımından
dikkat çekmeseler de ekonomik potansiyelleriyle Ortadoğu’da önemli bir konumda
bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin 1981 yılında kurulan KİK ve
üyeleriyle ilişkilerini siyasal, askeri ve ekonomik açıdan analiz etmektir.
Türkiye’nin KİK ile doğrudan kurumsal ilişkilerinin dikkate değer bir düzeye
ulaşmamış olması dolayısıyla daha çok üye ülkelerle ikili ilişkilerine
odaklanılacaktır. Özellikle Türkiye’nin 2000’li yıllarda değişen Ortadoğu
politikası göz önüne alındığında bu durumun KİK ülkeleriyle ilişkilere nasıl
yansıdığı tartışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Ocak 2019 |
Gönderilme Tarihi | 17 Ekim 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 8 Sayı: 1 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)