Burnout is a situation that adversely affects those struggling to adapt to today's world and all occupational group workers. Due to the nature of their working environment, health workers are exposed to more occupational burnout than other groups because they have to provide continuous and quality service to people in need of assistance. For this reason, health professionals were selected as the occupational group that constitutes the demographic structure of the study. Considering that health workers are at risk in terms of occupational burnout, possible negativities that may occur were evaluated, measuring burnout levels and determining whether burnout levels made demographic differences
This study was conducted on staff working in five public hospitals in Samsun in March 2019. In the survey, 449 of the health care workers to whom the form was distributed provided feedback. In the study, the demographic characteristics of the health care workers in the sample group and the characteristics of the health institutions they work for were given as frequency and percentage distributions. As a result of the findings obtained from the research, it was found that the factors of gender, number of children and employment type did not affect the burnout levels of the health workers participating in the survey.On the other hand, age, education level, marital status, total term of duty in the profession, total term of duty in the institution and position in the institution were found to affect the burnout level of the employees.When the effect of individual variables on burnout level is evaluated, it is seen that burnout syndrome is present among the employees and it is moderate.
Tükenmişlik, günümüz dünyasına adapte olma mücadelesi içinde yaşayanları ve tüm meslek grubu çalışanlarını olumsuz yönde etkileyen bir durumdur. Sağlık çalışanları, çalışma ortamlarının doğası gereği yardıma ihtiyaç duyan kişilere sürekli ve kaliteli hizmet sunmak zorunda olduğu için diğer meslek gruplarına nazaran daha fazla mesleki tükenmişliğe maruz kalmaktadır. Bu sebeple, çalışmanın demografik yapısını oluşturan meslek grubu olarak sağlık çalışanları seçilmiştir. Sağlık çalışanlarının mesleki tükenmişlik açısından risk altında olduğu göz önünde bulundurularak oluşması muhtemel olumsuzlukların değerlendirilmesi yapılmış, tükenmişlik düzeylerinin ölçülmesi ve tükenmişlik düzeylerinin demografik açıdan farklılık oluşturup oluşturmadığı değerlendirilmiştir.
Sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeyleri ile demografik özellikleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçlayan bu çalışma, Mart 2019 tarihinde Samsun ilinde sağlık hizmeti sunan beş kamu hastanesinde çalışmakta olan personel üzerinde yapılmıştır. Gerçekleştirilen anket uygulamasında formun dağıtıldığı sağlık çalışanlarının 449’undan geri dönüş alınmıştır. Araştırmada, örneklem grubunu oluşturan sağlık çalışanlarının demografik ve çalıştıkları sağlık kurumlarına ilişkin özellikleri frekans ve yüzde dağılımları şeklinde verilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular neticesinde ankete katılan sağlık çalışanlarının tükenmişlik düzeylerine cinsiyet, çocuk sayısı ve istihdam şekli faktörlerinin etki etmediği, bunun yanında yaş, eğitim düzeyi, medeni durum, meslekteki toplam görev süresi, kurumdaki toplam görev süresi ve kurumdaki pozisyonu faktörlerinin ise etkilediği saptanmıştır. Bireysel değişkenlerin tükenmişlik düzeyine olan etkisi değerlendirildiğinde çalışanlar arasında tükenmişlik sendromunun bulunduğu ve orta seviyede olduğu görülmüştür.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 21 Temmuz 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 9 Sayı: 3 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)