Sanat Tarihi alanında emekli akademisyen olan Gül İrepoğlu’nun Levnî mahlaslı nakkaş Abdülcelil’i bilimsel olarak ele aldığı Levnî-Nakış-Şiir-Renk adlı kitabı, Osmanlı sarayını ve mücevherlerini konu edindiği Osmanlı Saray Mücevheri-Mücevher Üzerinden Tarihi Okumak isimli bir başka bilimsel eseri gibi birçok akademik kitabı bulunmaktadır. Bu ilmî eserlerin yanında, sahip olduğu kişilerin ölümünden dolayı uğursuz olarak yorumlanan bir elmasın etrafında Osmanlıyı ve mücevheri anlattığı İstanbul Yıldızı adlı bir romanı da vardır. Lale Devrini ve nakkaş Levnî’yi ön plana çıkardığı III. Ahmed Dönemi Osmanlısını romanlaştırdığı eseri ise Gölgemi Bıraktım Lale Bahçelerinde’dir. Bir Rus ressamın gözüyle daha çok Osmanlı’nın son dönemlerinin İstanbulu’nun anlatıldığı Aşk-ı Derya-Ayvazovski’nin Gizli İstanbul Güncesi ise yazarın bir başka tarih içerikli romanıdır. I. Abdülhamid’in cariyesi ile olan aşkını anlattığı Cariye-Haremde Yaşanan İmkânsız Bir Aşkın Hikâyesi’nde de yazar tarihi belirgin olarak ortaya koymaktadır. Kavuşmak adlı eserde ise Cumhuriyet Dönemi’nde yaşanan bir aşk hikâyesi anlatılmaktadır. Bu eserde musiki ön plana çıkarılmaktadır. Bestekâr ve güftekârlar, ayrıca dönemin önemli musikişinasları vurgulanmaktadır. Bu eserde psikolojinin de belirginliği görülmektedir. Romanlarının ilham kaynağı olarak düşünülebilecek kişisel merakını da ortaya koyduğu Fiyonklu İstanbul Dürbünü-Giysilerin Penceresinden adlı anı-romanıyla edebî sahada da İrepoğlu’nun yetkin olduğu görülmektedir.
Gül İrepoğlu, a retired academic in the field of Art History, has many academic books such as Levnî-Nakış-Şiir-Renk, in which she scientifically deals with the nakkaş Abdülcelil with the pseudonym Levnî, and another scientific work titled Ottoman Palace Jewellery-Reading History through Jewellery, in which she deals with the Ottoman palace and jewels. In addition to these scholarly works, he also has a novel titled Istanbul Star, in which he tells the story of the Ottoman Empire and jewellery around a diamond that is interpreted as inauspicious due to the death of the people who own it. His novelisation of the Ottoman Empire during the reign of Ahmed III, in which he brings the Tulip Period and the painter Levnî to the forefront, is entitled Gölgemi Bıraktım Lale Bahçelerinde. Aşk-ı Derya-Ayvazovski'nin Gizli İstanbul Güncesi (The Secret Istanbul Diary of Aşk-ı Derya-Ayvazovski'nin Secret Istanbul Diary), in which the Istanbul of the late Ottoman period is described through the eyes of a Russian painter, is another historical novel of the author. In Cariye-Haremde Yaşanan İmkânsız Bir Aşkın Hikâyesi (The Story of an Impossible Love Lived in the Harem), in which Abdülhamid I tells the story of his love with his concubine, the author presents history in a prominent way. In Kavuşmak, on the other hand, a love story in the Republican Era is told. In this work, music is brought to the forefront. Composers and lyrics, as well as important musicians of the period are emphasised. Psychology is also prominent in this work. It is seen that İrepoğlu is also competent in the literary field with his memoir-novel titled Fiyonklu İstanbul Dürbünü-Giysilerin Penceresinden (Istanbul Binoculars with Bows - From the Window of Clothes), in which he reveals his personal curiosity, which can be considered as the inspiration of his novels.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 31 Temmuz 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 26 Temmuz 2022 |
Gönderilme Tarihi | 3 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 11 Sayı: 3 |
MANAS Journal of Social Studies (MANAS Sosyal Araştırmalar Dergisi)